21 Mayıs Diyalog ve Kalkınma İçin Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü: Nedir? Neyi Amaçlar?

Sürdürülebilir kalkınma için kültürel çeşitlilik ve diyalog neden önemlidir?

21 Mayıs Diyalog ve Kalkınma İçin Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü: Nedir? Neyi Amaçlar?

Kültürel çeşitlilik sadece toplumsal zenginliğin anahtarı olmakla kalmıyor aynı zamanda değişimi tetikliyor, sürdürülebilir kalkınma için önemli bir zemin oluşturuyor. Çeşitlilik yeni fikirler ve deneyimler getiriyor. Farklı fikir ve bakış açıları, daha iyi problem çözmeyi sağlıyor. Farklı takımlarda çalışmak diyalog zeminini açıp yaratıcılığı teşvik ediyor. Çeşitliliğe sahip olan bir dünya hem daha huzurlu, eşit, refah ve adil hem de ilerlemeye açık oluyor. 

Bugün küresel amaçlar arasında da yer verdiğimiz bu olgu, kutlanacak kadar önemli. Her yıl 21 Mayıs’ta ‘Diyalog ve Kalkınma için Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü’ kapsamında tüm kültürlerin zenginliğinin yanı sıra barışın ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için kültürlerarası diyaloğun rolü kutlanıyor. Peki bu günün arka planında ne var ve neden bu kadar önemli?

Sürdürülebilir ve güvenli bir gelecek

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2001 yılında Kültürel Çeşitlilik Evrensel Bildirgesi’ni kabul etti. Hemen bir yıl sonra 2002’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, kültürel çeşitliliği her şekliyle teşvik etmek her yıl 21 Mayıs gününü ‘Diyalog ve Kalkınma için Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü’ olarak ilan etti. 2015 yılında ise Birleşmiş Milletler’in ‘2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ni kabul etmesiyle bu günün verdiği mesaj çok daha fazla önem kazandı.

Söz konusu gündem daha sürdürülebilir ve güvenli bir gelecek inşa etmeyi; özgür, eşit ve insanlığa yakışır bir yaşam tarzını herkes için sağlamayı amaçlayan 17 sürdürülebilir kalkınma amacını kapsıyor. Bu amaçların tümüne ise en iyi şekilde, dünyanın çeşitli kültürlerinin yaratıcı potansiyelinden yararlanarak ve toplumun tüm üyelerinin sürdürülebilir kalkınmadan yararlanmasını sağlamak için sürekli diyaloğa girerek ulaşılabilir.

Eşitsizlikleri nasıl azaltabiliriz?

2030 yılına kadar yerine getirilmesi beklenen BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alan ‘Eşitsizliklerin Azaltılması’(Madde 10), kültürel çeşitliliğin sürdürülebilir kalkınmanın sosyal, çevresel ve ekonomik yönlerine nasıl katkı sağlayacağını özellikle vurguluyor. Bunun için de şu kriterleri sağlamamız gerekiyor:

  • Cinsiyet, ırk, etnik köken, yaş, din gibi herhangi bir kritere bakmaksızın herkesi ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan kapsamak.
  • Ayrımcılığa dayalı yasaları, politikaları ve uygulamaları ortadan kaldırmak; eşit fırsatlar sunmak.
  • Gelir eşitsizliğini en aza indirgemek, kapsayıcı mali politikaları hayat geçirmek. 
  • Kalkınma yardımları ve doğrudan yabancı yatırımları en çok ihtiyaç duyulan bölgelere yönlendirmek.
  • Göç politikalarını planlı ve güvenli hale getirmek. 
  • Yatırımları iyi yönetmek ve yardımları teşvik etmek. 
  • Kurumları daha etkili, güvenilir, hesap verebilir ve meşru kılmak.

2030 yılına kadar az zamanımız ancak çok fazla hedefimiz olduğu bir gerçek. Üstelik farklılıklar da pek çok şekilde karşımıza çıkıyor, ancak biliyoruz ki diyalog ve iş birliğiyle her şey mümkün.