imece summit'ten Satır Başları

‘Geleceğe Etki’ temasıyla 18-19 Mart 2021 tarihlerinde düzenlediğimiz imece summit’in ilk gününde, “Daha iyi bir gelecek nasıl olur?” sorusuna cevap aradık.

imece summit'ten Satır Başları

imece summit: Dönüşüm Şart Ama Nasıl? 

Daha iyi bir toplum ve daha yaşanabilir bir dünya için Birleşmiş Milletler’in 2030 sonuna kadar ulaşılmasını hedeflediği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı sağlamak için zamana karşı yarışıyoruz.  Bu aciliyet duygusu çok yönlü bir dönüşümün yılı olan 2020 ile hem hız kazandı hem de mevcut pratiklerimizi sorgulattı. 2030’da dünyanın nasıl bir yer olacağı, şimdi yaptığımız seçimler ve ürettiğimiz çözümlerden geçiyor.

Buradan hareketle ‘Geleceğe Etki’ temasıyla 18-19 Mart 2021 tarihlerinde düzenlediğimiz imece summit’in ilk gününde,.  Etki odaklı çalışan değişim öncülerini, iş dünyası ve finans temsilcilerini, kurumları ve sivil toplum örgütlerini bir araya getirdik ve ortak akılla “Daha iyi bir gelecek nasıl olur?” sorusuna cevap aradık. 

Değişim önce zihinde başlıyor

Zirvemizin ilk gününde bireylerin ve kurumların dönüşümüne odaklandık.  

‘Dönüşüm Gerçekten Mümkün mü?’ başlıklı oturumda Next Academy Kurucusu, Akademisyen Levent Erden’in moderatörlüğünde KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır ve Chicago Üniversitesi Ekonomi Profesörü Ufuk Akçiğit; dönüşüm için eski zihniyetlerden, hiyerarşilerden, konfor alanlarından vazgeçmek ve insana odaklanmak gerektiğini vurguladı. Levent Erden “ Önce zihniyetlerden, hiyerarşilerden, konfor alanlarından vazgeçmek gerekiyor. Var olan sistem bu kadar zor ise, bunları sıfırlayıp yola devam etmeliyiz.” derken; Bekir Ağırdır “ Bütün organizasyon yapımızı belirsizlik temelli oluşturmalıyız. Her bir bireyi değiştirmek değil, ilişkileri nasıl dönüştürürüz diye bakmak gerekiyor. Ortak ilişkiye, ortak başarıya, ortak umuda odaklanmak gerekiyor.” dedi.

Aynı oturumda söz alan Ufuk Akçiğit ise “ Zamanında iyi niyetle uygulanmış politikalar, dönüşümün önünde engel olabiliyor. Sadece firmaların, insanların dönüşmesi gerekmiyor. Politikaların da değişmesi lazım.” dedi.

Blog

İnsana odaklanmak bu denli önemliyken, dünya nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı yerel yönetimlerin bu dönüşümdeki etkisini ele almak kaçınılmazdı. ‘Yerel Yönetimlerin Değişimi Yönetmekteki Rolü’ başlıklı bir diğer oturumda Dünya Gazetesi yazarı ve gazeteci Hakan Güldağ moderatörlüğünde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin, konuşmalarında sürdürülebilir kalkınmanın temel taşı olan yeşil dönüşümün, belediyeler işin içinde olmadan başarılamayacağını vurguladılar.  Ekrem İmamoğlu, “ Hem yasal düzenlemelerde yapılması gereken reformlara ihtiyaç var hem de yönetimde olan insanların yerel demokrasiye olan inançlarını ortaya koyma noktasında birtakım becerileri elde etmelerine de ihtiyaç var. Bu bağlamda biz İstanbul olarak örnek modeller geliştirmeye gayret ediyoruz.” dedi. Fatma Şahin ise “ Yeşil dönüşüm ve yeşil ekonomi özellikle sanayi şehrinde çok önemli. Hızlı bir iklim kanunu çıkarmamız gerektiğine inanıyoruz. Türkiye Belediyeler Birliği olarak, nasıl bir iklim kanunu çıkması gerekiyor, buna çalışmalıyız.” dedi.

Blog

Değişime zamanında ayak uydurmak gerek

Peki ya dönüşüm hızı? Pandemi gibi küresel krizler bu konudaki hedeflerimizi daha hızlı ve kalıcı bir şekilde belirlememiz gerektiğini ortaya koydu. ‘Değişim için Hızlandır’ oturumunda değişime zamanında ayak uydurmanın önemi vurgulandı. Gazeteci Şirin Payzın’ın yönettiği oturuma Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, UNDP Türkiye Ülke Ofisi Mukim Temsilci Yardımcısı Sukhrob Khojimatov, MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, Teyit Kurucusu Mehmet Atakan Foça ve Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi Öğrencisi Deniz Aycan konuşmacı olarak katıldı. Ömer Yüngül “ Bilim ve eğitimi merkeze koymadan ve zihniyeti bu odak üzerinde değiştirmeden bir yere gidemeyiz. Ondan sonra empati ve adaletle kuralları koyup uygulamak, tüm bunları yaparken hiyerarşik ortamı azaltarak organizasyonu düzeltmek gerekiyor.” dedi. Ümit Boyner de “Meselelerin bizi doğrudan etkilememesi, çözümün bir parçası olmamız gerekmediği anlamına gelmiyor. Hepimizin büyük bir sorumluluğu var.” Derken; Erhan Erkut “ Değişime hazırlıklı olmalıyız. Eğitim ortamlarını yetkinlik, beceri, öğrenci odaklı olarak yapılandırmamız gerekiyor.” dedi.  Gençleri temsilen konuşan Deniz Aycan “ Gençlik olarak pandemi öncesi veya sonrası olarak ayırmadan her zaman tüm paydaşların bir arada olacağı, sivil toplumun akademi ile beraber aynı masada oturduğu, doğanın bir paydaş olarak karar alma mekanizmalarına dahil edildiği bir değişimi destekliyoruz.” derken; Teyit kurucusu Mehmet Atakan Foça “  Topluluklara geri dönüşü yüksek olan, pozitif etki odaklı iş modelleri teşvik edilmeli. Bu alandaki özgürlükler artmalı ve destekleyici mekanizmalar teşvik edilmeli ancak bu şekilde global ölçekte bir hareket başlayabilir.” dedi. Oturumdaki diğer panelist Sukhrob Khojimatov ise “Paydaşları bir araya getirmek için elimizde çok güçlü, 5 yıl önce temelleri atılan bir kaynak var: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları. Amaçları kullanarak bir araya gelmeli, tüm sektörlerin ortak çalışması ile değişimi hızlandırmalıyız.” dedi.

Blog

Yatırımlar yoluyla değişim

Sistemin dönüşmesi gerektiğine dair tüm bu fikirler bize hâkim sistem olan kapitalizmin onarıcı bir etkisi olup olamayacağını sorgulattı. Gazeteci Cüneyt Başaran’ın yönettiği ‘Kapitalizm İyileştirici Olabilir Mi?’ oturumunda konuşan Volans Kurucusu, yazar ve düşünür John Elkington, mevcut sistemi insanlara ve gezegene hizmet edecek şekilde dönüştürmenin bir zorunluluk olduğunu ve onarıcı bir zihniyete sahip yeni bir liderlik yaklaşımının gerektiğini vurguladı. Elkington, “Artık fark ediyoruz ki demokrasi ve kapitalizm kusursuz değil ve yeniden keşfedilmeye ihtiyaçları var. 2. Dünya Savaşı sonrası geçtiğimiz değişim sürecinden geçebiliriz. Siyasi sınıflar dünyanın dört bir yanında farklı yöntemler izlemek zorunda” dedi.

Blog

Sistem içinde neler yapılabileceğine odaklandığımız bir diğer oturum ise ‘Sosyal Fırsatları Keşfetmek: Alternatif Finansman ve Etki Yatırımı’ idi.

S360 Etki Yöneticisi Seza Eraydın’ın moderatörlük yaptığı oturumda J.P. Morgan Etki Finansmanı Yöneticisi Erin Robert, CFA – ‎Ak Portföy İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ertunç Tümen ile Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt, yatırımların sosyal ve sürdürülebilir yönüne, toplum refahını nasıl artırabileceğine odaklandı.  Metin Salt, “Gelecekteki en önemli duygulardan biri vicdan olacak. İnsanlar şunu soracak: Bu şirket iyi şeyler yapıyor mu? Çünkü güç elinizdeyken geriye sadece vicdan kalıyor” derken Ertunç Tümen de değişimlerin yatırımlar yoluyla başarılabileceğini belirtti. 

‘Sisteme reset atmalı ve yeniden tasarlamalıyız’

Bir diğer oturumumuzda ise ‘Geleceğe Uygun Organizasyonlar’ı tartıştık. Zorlu Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Aslı Alemdaroğlu moderatörlüğünde yapılan oturuma Expanscience Türkiye CEO’su Ahmet Fikret Baltaoğlu, Vodafone Türkiye Dış İlişkilerden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı & Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Dr. Hasan Süel ile Akbank İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Pınar Anapa katıldı. Katılımcılar, amacımızı gözden geçirdiğimiz bir dönemde iş ve ticaretin gücüyle iyilik yapmanın önem kazandığına dikkat çekti. Bu dönemde sosyal fayda yaratan, içinde bulunduğu coğrafyanın ihtiyaçlarına cevap verebilen, sorumluluklarını yerine getiren şirketlerin sürdürülebilir olacağını kaydettiler.

Peki, içinde bulunduğumuz sistemleri en dezavantajlı grupların lehine dönüştürmek için sosyal girişimciler nasıl çalışmalı? Ashoka Türkiye Eş Direktörü İstem D. Akalp tarafından yönetilen ‘Sistem Dönüşümü’ başlıklı oturumda Teyit Kurucusu Mehmet Atakan Foça ve KODA Koordinatörü Mine Ekinci, hiçbirimizin tek başına kocaman bir ekosistemi dönüştüremeyeceğini, iş birliklerine ihtiyacımız olduğunu vurguladı. Sistem dönüşümü için gereken stratejileri ise şöyle sıraladılar: Piyasa dinamiklerini kırılgan toplulukları gözeterek dönüştürmek, kendi organizasyonlarının ötesinde kamu politikalarını etkileyecek düzenlemeler yapmak, yoksunlaştırılmış ve yoksullaştırılmış toplulukları sürece dahil etmek, toplumsal sorunların çözümü için katkıda bulunanların sayısını artırmak, toplumsal etkiyi öne koyarak finansman geliştirmek…

Dönüşüm için iş birliği yapma gerekliliğinden bahsetmişken kimleri ortak olarak görebileceğimiz konusunda bize fikir veren bir diğer oturum ise ‘Daha İyi Bir Gelecek Yaratmadaki Müttefikiniz: İş Dünyası’ oldu.

Dünya Gazetesi Koordinatörü & Köşe Yazarı Didem Eryar Ünlü’nün yönettiği oturumda ilham verici bir konuşma yapan Imperative 21 CEO’su Jay Coen Gilbert, bir şirketin verdiği kararların odak noktasının sadece kâr olamayacağını vurguladı. 20. yüzyıldaki hissedar odaklı, dışlayan kapitalizmden paydaş odaklı kapitalizme dönüşüm olduğunun altını çizen Gilbert, “Doğa, adalet, eşitlik için ekonomik sisteme reset atmalıyız ve onu yeniden tasarlamalıyız. Bakış açılarını dönüştürmemiz gerekiyor. Kazananın her şeyi aldığı değil refahın paylaşıldığı sistemler yaratılmalı. Birbirimizi dinlemeyi öğrenmek zorundayız” dedi.  

Tüm katılımcıları kaçınılmaz olan dönüşüme kendi uzmanlık perspektiflerinden ve deneyimlerinden yaklaştı. İlk günü birkaç kelimeyle özetlersek; sorgusuz ve odaksız ekonomik büyüme yerine inovatif, kapsayıcı, şeffaf, sürdürülebilir ve iyileştirici bir dönüşüme ihtiyaç olduğuydu. Bu dönüşümün ise kurumlardan bireylere, iş dünyasından sivil topluma kadar topyekûn bir iş birliğinden geçtiğiydi.

Bugün devam edecek olan imece summit’in gün özetini blog’dan takip edebilirsiniz.