Sürdürülebilirlik Gündeminden Öne Çıkan Başlıklar / Eylül 2025
Sürdürülebilirlik konusunda hem yerel hem küresel çapta pek çok çalışmaya imza atılıyor. Bu alanda yaşanan pek çok olay ve durum bir an önce daha etkili hamleler yapmak gerektiğini gösteriyor. 2025 Eylül ayında sürdürülebilirlik başlığı altında yaşanan gelişmeleri sizin için derledik.

Orman Yangınları Hava Kirliliğini Artırıyor
Dünya Sağlık Örgütü (WMO), hava kirliliğinin yılda 4,5 milyon erken ölüme neden olduğunu belirtirken 2024 yılını inceleyen WMO raporu; Amazon havzası, Kanada, Sibirya ve Orta Afrika gibi yoğun yangınların yaşandığı yerlerde kirliliğin yoğunlaştığına işaret etti. Fosil yakıt emisyonlarının büyük bir rol oynadığı küresel ısınmanın hava düzenini değiştirmesiyle, dünya genelinde orman yangınları daha sık ve daha geniş çaplı hâle geldi. Bu durum, kömür, petrol ve gaz yakılmasının yanı sıra ulaşım gibi faaliyetlerden kaynaklanan partiküllere yenilerini ekliyor. WMO’dan yapılan açıklamada, “Orman yangınları partikül kirliliğine büyük katkıda bulunuyor ve iklim ısındıkça sorunun daha da artması; altyapı, ekosistemler ve insan sağlığı için tehdit oluşturması bekleniyor” ifadesine yer verildi.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Türkiye, Sera Gazı Emisyonlarını 2035’e Kadar %35 Azaltabilir
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) hazırladığı “Türkiye’nin Karbonsuzlaşma Yol Haritası: 2053’te Net Sıfıra Doğru” raporu yayımlandı. Çalışmada, ekonominin ilgili tüm sektörlerini içeren sera gazı emisyonları birleştirilerek Türkiye’nin 2025–2053 dönemi için azaltım senaryoları hazırlandı ve yatırım maliyetleri saptandı. Rapor, bu yıl Türkiye’nin Birleşmiş Milletler’e sunacağı yeni Ulusal Katkı Beyanı (NDC - Nationally Determined Contribution) için bilimsel bir arka plan niteliği taşıyor. 2021 yılında imzalanan Paris Anlaşması ile sera gazı emisyonlarını 2053’te net sıfıra indirmeyi hedeflediğini açıklayan Türkiye, 2022’de güncellediği NDC’de emisyonlarda %41 artıştan azaltım hedefi vermişti. Ancak bu hedef, uzun vadede net sıfıra uyumlu olmadığı gibi sektörlerde bir azaltım yolunun oluşmasına imkan vermiyor. İPM’nin çalışması, referans ve net sıfır senaryolarını karşılaştırarak 2053’te Net Sıfır hedefine doğru Türkiye’nin 2035 için belirlemesi gereken ara hedefi ortaya koyması açısından önem taşıyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Tarım Üretimi ve Su Kaynakları Kuraklık Nedeniyle Tehdit Altında
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün (MGM) Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verilerine göre ülke genelinde şiddetli veya olağanüstü kuraklık etkileri görülmeye devam ediyor. SPI haritalarına göre, Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye'nin yarısından fazlası çok şiddetli ve olağanüstü çok şiddetli kurak kategorilerinde yer aldı. Mart-Ağustos 2025 verilerinde ise sadece Doğu Karadeniz'in normal veya nemli seviyelerde kaldığı görüldü. Tarımın kalbi sayılan İç Anadolu'dan Batı ve Güney bölgelerine kadar geniş bir alanda yağış yetersizliği ve toprak nemi kaybı üretimi olumsuz etkiliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye'nin iklim değişikliğinin etkisiyle derinleşen bir kuraklık kriziyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Haberin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.