Sürdürülebilirlik Gündeminden Öne Çıkan Başlıklar / Nisan 2025
Dünyada ve Türkiye’de iklim değişikliğiyle mücadele her geçen gün daha büyük bir öncelik hâline gelirken, Nisan ayında sürdürülebilirlik yine öne çıkan başlıklardan biri oldu. Son dönemde yaşanan önemli gelişmelere ve Nisan ayının öne çıkan sürdürülebilirlik haberlerine yakından baktık.

Yenilenebilir Enerjide Tarihi Zirve: Güneş ve Rüzgâr Güçlenirken, Emisyonlar Rekor Kırdı
Ember’in Küresel Elektrik Görünümü Raporu 2025’e göre, yenilenebilir ve nükleer enerji kaynakları 2024’te küresel elektrik üretiminin %40,9’unu karşıladı ve bu oran, 1940’lardan bu yana bir ilk olarak kaydedildi. Yenilenebilir enerji üretimi 858 terawatt saate ulaşarak yeni bir rekor kırarken, güneş enerjisi bu büyümede en büyük payı üstlendi; rüzgar enerjisinin payı %8,1’e çıktı, hidroelektrik ise %14’lük seviyesini korudu. Ember’in Direktörü Phil MacDonald, güneş enerjisinin batarya depolama ile birleşerek küresel enerji dönüşümünde kilit rol oynayacağını vurguladı.
Ancak 2024’teki sıcak hava dalgaları, elektrik talebini %4 artırarak fosil yakıt kullanımında %1,4, emisyonlarda ise %1,6’lık artışa neden oldu. Buna rağmen raporda, temiz enerji kaynaklarının büyüme hızının, önümüzdeki yıllarda elektrik ihtiyacını karşılayarak fosil yakıt kullanımını kalıcı şekilde azaltacağı belirtiliyor. Hatta bu büyümenin, 2030’a kadar beklenen yıllık %4,1’lik talep artışını dengeleyebileceği öngörülüyor.
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Türkiye’nin Jeotermal Enerji Potansiyeli 10 Kat Büyüyebilir
JESDER Başkanı Ufuk Şentürk, Türkiye’nin sahip olduğu jeotermal enerji potansiyelinin yalnızca %10’unun değerlendirildiğini ve mevcut kapasitenin 1735 megavat olduğunu belirtti. Şentürk, ülkede 65 santral ile yılda yaklaşık 11 gigavat elektrik üretildiğini ve bunun toplam elektrik tüketiminin %4’üne denk geldiğini söyledi; ayrıca jeotermal enerjinin seralarda, konutlarda ve turizmde de kullanıldığını vurguladı.
Türkiye’de bugüne kadar yaklaşık 1000 jeotermal kuyu açıldığını ve bu kuyulardan çıkan sıcak suyun yalnızca enerji ve ısıtmada değil, aynı zamanda lityum, sezyum, selenyum ve silisyum gibi değerli minerallerin çıkarılmasında da büyük potansiyele sahip olduğunu aktaran Şentürk, Almanya ile yürütülen işbirliklerinin bu alanda önemli ilerlemeler sağladığını ifade etti.
Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Isınan Dünya, Artan Yoksulluk: Küresel Ekonomiye İklim Şoku Uyarısı
Avustralyalı bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, dünya 4°C ısınırsa ortalama bir kişinin %40 daha fakirleşeceğini ortaya koydu. Uzmanlar, önceki ekonomik modellerin küresel ısınmanın etkilerini ve muhtemel zincirleme tedarik zinciri aksamalarını hafife aldığını söylüyor. Bilim insanları, ülkelerin iklim hedeflerine ulaşmaları hâlinde bile sıcaklık artışının 2,1 dereceyi bulacağını öngörüyor. Son yıllarda kullanılan entegre değerlendirme modellerinin, aşırı hava olayları gibi iklim kaynaklı ciddi riskleri yetersiz yansıttığı eleştirileri de gündemde.
Environmental Research Letters’ta yayımlanan çalışmada, popüler bir ekonomik model, iklim tahminleriyle birleştirilerek küresel tedarik zincirleri üzerindeki etkiler incelendi. Araştırmanın baş yazarı Dr. Timothy Neal, 4 derecelik küresel ısınmanın ortalama bir bireyi %40 daha yoksul hâle getireceğini ve model güçlendirilmediğinde bile %11’lik bir gelir kaybı öngörüldüğünü belirtti.
Haberin tamamı için buraya tıklayabilirsiniz.
Son 35 Yılın En Kurak Mart Ayı Yaşandı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2025 Mart Ayı Alansal Yağış Raporu’na göre, Türkiye genelinde bu yıl mart ayında düşen yağış miktarı son 35 yılın en düşük seviyesine geriledi. 1991-2020 ortalaması 61,2 mm iken, geçen yıl martta 69,5 mm yağış kaydedilmişti; bu yıl ise miktar yalnızca 28,8 mm oldu. Yağışlar, özellikle Ege, Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz’de tarihi düşük seviyelere inerken, Ege Bölgesi’nde %79’luk bir azalma gözlendi.
Ankara, bu dönemde yalnızca 5,1 mm yağış alarak en kurak il olurken, Manisa %91 ile en büyük düşüşü yaşadı; Tunceli ise 89,2 mm ile en çok yağış alan il oldu. Erzincan’da %35’lik artış kaydedilirken, Türkiye genelinde yağışlı gün sayısı 6,4’e düştü. Bazı bölgelerde yağışlı günler 1 güne kadar gerilerken, Karadeniz’in bazı illerinde 15-20 gün arasında değişti.
Haberin tamamına buradan erişebilirsiniz.
İnsan Eli Doğayı Çökertiyor: Biyoçeşitlilik Alarm Veriyor
İsviçre Federal Su Bilimi ve Teknolojisi Enstitüsü (Eawag) ile Zürih Üniversitesi’nden bilim insanlarının Nature dergisinde yayımlanan küresel analizi, insan faaliyetlerinin gezegenimizdeki biyolojik çeşitliliği eşi benzeri görülmemiş ölçüde azalttığını ortaya koydu. Yaklaşık 100 bin farklı bölgeden toplanan veriler, karasal, tatlı su ve deniz ekosistemlerinde yaşayan bakterilerden memelilere kadar tüm organizma gruplarının ciddi baskı altında olduğunu ve insan etkisi altındaki alanlarda tür sayısının %20 oranında azaldığını gösteriyor.
Araştırma, özellikle sürüngen, amfibi ve memeli türlerinde endişe verici düşüşler yaşandığını ve bu türlerin küçük popülasyonları nedeniyle yok olma risklerinin arttığını belirtiyor. Habitat kaybı, aşırı kullanım, iklim değişikliği, istilacı türler ve kirlilik, tüm canlı gruplarında ve ekosistemlerde biyoçeşitlilik üzerindeki en güçlü tehditler olarak öne çıkıyor.
Haberin ayrıntıları için buraya tıklayabilirsiniz.