OECD 2025 Raporu: Dijital Çağda Nitelikli Eğitimin Geleceği

Dünyada eğitim sistemleri, artık yalnızca okullarda yürütülen n bir süreç olmaktan çıktı. Yapay zekâdan iklim krizine, göçten dijital uçuruma kadar pek çok faktör, eğitimin kapsamını yeniden tanımlıyor. Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nin bu yılın başlarında yayımladığı “Eğitimi Şekillendiren Trendler” raporu da yalnızca bir gelecek öngörüsü değil; aynı zamanda nitelikli eğitimin bugünden nasıl şekillenmesi gerektiğine dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Bu yazımızda raporun öne çıkan başlıklarını mercek altına aldık.

Zorlu 970X548 Nisan 2025 Dijital Çağda Nitelikli Eğitimin Geleceği Blog Görseli 220425

Dijital çağa ayak uydurmak: Yeni bir ana akım doğuyor

Teknolojinin gelişim hızı baş döndürücü. Küresel birçok soruna çözüm aranırken; bu dönüşüm sürecinde eğitimin üstlendiği rol giderek kritikleşiyor.

"Eğitimi Şekillendiren Trendler 2025" raporu, yükseköğretim kurumlarının sürdürülebilirlik hedeflerini teşvik etme ve yapay zekâ gibi teknolojilerin dönüştürdüğü belirsiz bir geleceğe hazırlanma zorunluluğuna dikkat çekiyor. Rapor, yapay zekâ ve sanal gerçeklik gibi teknolojik ilerlemelerin öğretim ve öğrenme süreçlerini kökten değiştirebileceğini vurguluyor. OECD, bu gelişmelerin, eğitimin, özellikle yükseköğretimin, sürdürülebilirlik amaçlarına ulaşma çabalarını nasıl etkilediğini analiz ediyor ve bu analizle küresel trendlerin eğitimi nasıl dönüştürebileceği ile eğitimin daha iyi bir geleceği nasıl şekillendirebileceği konusunda düşünmeyi teşvik etmeyi amaçlıyor.

Yakın zamanda yapılan bir Eurobarometer anketi, AB ülkeleri ve 8 farklı ülkedeki katılımcıların yarısının, yapay zekânın toplumsal sorunlara çözüm sunabileceğine inandığını gösteriyor. Ancak bu iyimserliğe rağmen, özellikle genç nesillerin temel becerilerden yoksun olduğu yönünde ciddi endişeler var. OECD’nin PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) sonuçlarına göre, birçok ülkede okuryazarlık seviyeleri düşüşte. Özellikle üniversite mezunları arasında bu düşüş daha da belirgin. Finlandiya hariç, edebi yeterlilik seviyeleri dramatik biçimde azalmış durumda.

Gençler geleceğe öngörüyle hazırlanmalı

Geleceği şekillendirmek, onu öngörmekle başlar. Eğitimde öngörü; öğrencilerin değişen dünya koşullarına ayak uydurabilmesi için gerekli beceri ve yetkinlikleri onlara bugünden kazandırmayı içeriyor.

Bu noktada yalnızca teknik beceriler değil, aynı zamanda eleştirel düşünme, etik yapay zekâ kullanımı, esneklik ve siber güvenlik gibi yetkinlikler de ön plana çıkıyor. Raporda, müfredatların bu yeni taleplere uygun şekilde güncellenmesi gerektiği özellikle vurgulanıyor.

Ayrıca, yapay zekânın iş gücündeki etkisiyle insan-robot etkileşimi de hızla artacak gibi görünüyor. Bu da eğitimi yalnızca bilgi aktarımı değil, aynı zamanda sosyo-duygusal becerilerin geliştiği bir alan haline getiriyor.

Yaşam boyu öğrenme artık bir zorunluluk

OECD raporu, eğitim yollarının çeşitlendirilmesini ve öğretim yöntemlerinin yenilenmesini öneriyor. Dijital dönüşüm, yaşam boyu öğrenme kültürünü de zorunlu kılıyor.

Bu noktada Avrupa Komisyonu'nun Mart 2025’te kabul ettiği “Beceriler Birliği Paketi”, Komisyon’un, eğitimin geleceğine yönelik stratejik bir adımı olarak nitelendiriliyor. Temel Beceriler Eylem Planı ve Stratejik STEM Planı gibi girişimlerle Avrupa’daki bireylerin dijital çağın ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilmesi hedefleniyor. Benzer şekilde Dijital Beceriler ve İşler Platformu da öğrencilere geniş bir kaynak ağı sunuyor. İster bulut bilişim, ister tıpta yapay zekâ, ister VR üzerinden öğrenme olsun, bu platform sayesinde öğrenciler öğrenme yolculuğunu özelleştirebiliyor ve geleceğin becerilerine bugünden adım atabiliyor.

Ancak bu dijitalleşmenin bir bedeli de var. Dijitalleşme, gençlerin uzun süreli dijital medya kullanımı; artan kaygı, depresyon ve dijital bağımlılık gibi sorunlarla ilişkilendiriliyor. Norveç ve Finlandiya'da yapılan araştırmalar, sosyal medya kullanımı ile ruh sağlığı sorunları arasında güçlü bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa Birliği bu konuda da adımlar atıyor. “Çocuklar için Daha İyi Bir İnternet” stratejisi (BIK+), çocukların çevrimiçi ortamda korunmasını, saygı görmesini ve dijital dünyada güçlendirilmesini hedefliyor.

Geleceğe açılan kapı: Nitelikli eğitim

OECD’nin 2025 raporuna göre nitelikli eğitim, gençlere yalnızca bilgi aktarmakla kalmamalı; aynı zamanda toplumsal değişimi yönlendiren, bireyleri geleceğe hazırlayan, esnek ve bütüncül bir yapıya kavuşmalı. Dijital beceriler, etik farkındalık, duygusal zekâ ve yaşam boyu öğrenme artık lüks değil, zorunluluk. Bu yeni çağda ayakta kalmak, yalnızca teknolojiye değil, onunla birlikte insan olma halimizi de yeniden tanımlamaya bağlı.

Zorlu Holding olarak, sürdürülebilir bir dünyanın, gezegene ve topluma duyarlı bireylerle mümkün olacağına inanıyoruz. Bu anlayışla, Akıllı Hayat 2030 vizyonumuz doğrultusunda nitelikli eğitimi önceliğimiz olarak görüyor; geleceğin yeteneklerinin gelişimine katkı sunan projelere yatırım yapıyoruz.

1999’da kurulan Mehmet Zorlu Vakfı çatısı altında, 21. yüzyılın yetkinlikleriyle donanmış, sağlıklı nesiller yetiştirmeyi ve yardımlaşma ruhuyla, oluşturduğumuz değerleri toplumla paylaşmayı misyon ediniyoruz. Her yıl yaklaşık 2 bin olmak üzere bugüne kadar 32 binden fazla öğrenciye burs desteği sağladık.  Anadolu’nun çeşitli bölgelerine ihtiyaç duyulan yerlere okullar ve teknoloji merkezleri kurduk.

Gençlerin 21. Yüzyılın yetkinliklerine sahip olma isteklerinden hareketle, MEF Üniversitesi işbirliğiyle 2015’ten bu yana MZV-MEF YetGen 21. Yüzyıl Yetkinlikleri Eğitim Programı’nı destekliyoruz. “21. Yüzyıl Yetkinlikleri” temalı eğitim programıyla gençlerin yalnızca akademik, teknik ve profesyonel bilgiyle değil, aynı zamanda 21. yüzyılın gerektirdiği beceri ve yetkinliklerle donanmaları için farkındalıklarının artmasına destek veriyoruz.  Gençleri geleceğe hazırlayan öğretmenlerin, öğrencilerine daha iyi önderlik ve rehberlik edebilmesi ve bu sırada yeni dünyanın ihtiyaçlarına paralel yetkinliklerinin ve farkındalıklarının pekiştirilmesi amacıyla 2022 yılında ilk defa gerçekleşen Zorlu-MEF YetGen Öğretmen Eğitimi Programı’nı da destekliyoruz. Ayrıca öğretmenlerin gelişimini desteklemek amacıyla hayata geçirilen ve bir değerli öğrenme topluluğu oluşturan Öğretmen Ağı’nın da paydaşları arasında yer alıyoruz.  

Daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceğe olan inancımızla, yeni çağa ayak uyduran projelerimiz ve işbirliklerimize devam edeceğiz...