Türkiye'de Üretken Yapay Zeka Kullanımı Ne Durumda?

Yapay zeka kullanımı, artık hem bireyler hem de işletmeler için bir tercihten çok bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. Günlük hayatın parçası haline gelen uygulamalardan, iş süreçlerine kadar pek çok alanda yapay zeka teknolojileri rutin bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Peki bugün Türkiye’de bireyler ve girişimler üretken yapay zekayı ne ölçüde kullanıyor? Bu soruya yanıt ararken Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 tarihli Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması ile Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması verileri önemli bir rehber niteliği taşıyor.

Zorlu 970X548 Dijital Do Nu S U M (1)

Türkiye’nin Neredeyse Beşte Biri Yapay Zeka Kullanıyor

TÜİK’in Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması; “birey bazlı yapay zeka kullanımı” ve “üretken yapay zeka araçlarının içerik üretmek amacıyla kasıtlı ve bilinçli kullanımı” gibi başlıkları kapsıyor. Metin, görsel, yazılım kodu, video, müzik ve benzeri pek çok format bu kapsamda değerlendiriliyor.

Rapora göre, 2025 yılında bireylerin %19,2’si üretken yapay zeka kullandığını beyan etmiş. Global perspektiften baktığımızda ise KPMG’nin 2024–2025 küresel araştırmasına göre, dünya genelinde bireylerin yaklaşık %60’ı iş veya günlük yaşamlarında en az bir yapay zeka uygulamasını kullandığını belirtiyor.

TÜİK’in gerçekleştirdiği araştırmanın çıktılarına bakıldığında, bu kullanım cinsiyete göre incelendiğinde kadınların %18,8’inin, erkeklerin ise %19,4’ünün yapay zekadan yararlandığı görülüyor. Yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde ise Türkiye’de yapay zekayı en fazla kullanan kesim %39,4 ile 16–24 yaş grubu olmuş. Bunu %30 ile 25–34 yaş, %15,5 ile 35–44 yaş grupları izlemiş. Yapay zeka kullanım oranının en düşük olduğu grup ise 65–74 yaş aralığı olarak belirlenmiş.

Eğitim Seviyesi ile Yapay Zeka Oranı Paralel İlerliyor

Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu, eğitim seviyesi yükseldikçe yapay zeka kullanım oranının da artması olarak öne çıkıyor. 2025 yılında yapay zeka kullanma oranı en yüksek %36,1 ile yükseköğretim mezunlarında görülürken, diğer eğitim seviyelerinde ise aşağıdaki gibi gözlemlenmiş.

  • Lise veya mesleki lise mezunlarında %22,8
  • İlköğretim veya ortaokul mezunlarında %17,2
  • İlkokul mezunlarında ise %2,2

Yine rapora göre Türkiye’de yapay zeka kullandığını söyleyen yaklaşık her beş kişiden dördü bu teknolojiyi ağırlıklı olarak özel amaçlarla kullanıyor. Kullanım amaçları şu şekilde dağılıyor:

  • Özel amaçlı kullanım: %79,7,
  • Mesleki kullanım: %33,8,
  • Örgün eğitim amacıyla kullanım: %31,4

Girişimlerin %7,5’i Yapay Zeka Kullanıyor

TÜİK’in Girişimlerde Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre, girişimler için yapay zeka kullanımı ağırlıklı olarak yazılım tabanlı ya da cihazlara gömülü sistemler aracılığıyla öngörüler, öneriler veya kararlar üreten teknolojiler olarak tanımlanıyor. İçerik üreten yapay zeka uygulamaları, sohbet robotları ve sanal asistanlar, yüz veya konuşma tanıma sistemleri, makine öğrenmesine dayalı veri analizleri, depo otomasyonunda kullanılan otonom robotlar ve paket taşımada kullanılan otonom dronlar bu kapsamda değerlendiriliyor.

Ayrıca girişimler, yalnızca operasyonel süreçlerde değil, doğrudan yazılım geliştirme süreçlerinde de yapay zekadan yoğun biçimde faydalanıyor. Kod yazımı, test, hata ayıklama, ürün tasarımı ve müşteri etkileşimi gibi alanlarda YZ destekli araçlar sayesinde çok daha küçük ekiplerle, hatta tek bir girişimciyle, ölçeklenebilir ürünler geliştirebiliyor. Bu dönüşüm, literatürde Sam Altman’ın da sıkça vurguladığı, “tek kişilik unicornlar (solo unicorns)” olarak anılan, sınırlı insan kaynağıyla milyar dolar değerlemelere ulaşabilen yeni nesil girişim modellerinin ortaya çıkmasını mümkün kılıyor.

Raporda belirtildiği üzere; 2025 yılında girişimlerin %7,5’i yapay zeka teknolojilerinden en az birini kullanıyor. Bu oran 2021 yılında %2,7 seviyesindeydi.

Çalışan sayısına göre dağılım ise şöyle gerçekleşti:

  • 10–49 çalışanı olan girişimlerde %6,6,
  • 50–249 çalışanı olan girişimlerde %9,6,
  • 250 ve üzeri çalışanı olan girişimlerde %24,1.

2021 yılında bu oranlar sırasıyla %2,3, %3,6 ve %9,6 idi.

Pazarlama ve Satış En Yoğun Kullanım Alanları

Rapora göre; yapay zeka teknolojilerinden herhangi birini kullandığını belirten girişimler sektörel bazda değerlendirildiğinde, kullanımın en yoğun olduğu alanın %47,1 ile “bilgi ve iletişim” faaliyetleri olduğu görülüyor. Bunu %21,1 ile “finans ve sigorta” faaliyetleri ile %15,2 ile “bilgisayarların ve iletişim araç ve gereçlerinin onarımı” faaliyetlerini yürüten girişimler izliyor. Raporda, bu girişimlerin yapay zeka teknolojilerini kullanım amaçları incelendiğinde ise 2025 yılı itibarıyla en yüksek kullanım alanının %46,5 ile pazarlama ve satış olduğu tespit ediliyor. Bunu sırasıyla aşağıdaki alanlar takip ediyor;

  • Üretim veya hizmet süreçleri amacıyla kullanım: %41,1
  • Ar-Ge veya yenilik faaliyetleri amacıyla kullanım: %41
  • İşletme süreçleri ve yönetim organizasyonu amacıyla kullanım: %40
  • Muhasebe, kontrol veya finans yönetimi amacıyla kullanım: %33,7
  • Bilgi ve iletişim teknolojileri güvenliği amacıyla kullanım: %22,6
  • Lojistik faaliyetler amacıyla kullanım: %13,6

Uzmanlık Eksikliği En Önemli Sorun

Rapor, yapay zeka teknolojilerinden herhangi birini kullanmadığını ancak kullanmayı düşündüğünü belirten girişimlerin yapay zekayı kullanmama nedenlerini de inceliyor. Buna göre en önemli engelin %74,2 ile girişimlerde ilgili uzmanlık eksikliğinin bulunması olduğu görülüyor. Bunu %67,4 ile yüksek maliyetler, %62,4 ile yapay zeka kullanımından doğabilecek zararlar karşısında sorumluluğun kimde olacağına ilişkin hukuki belirsizlikler izliyor.