Avrupa Birliği, Sürdürülebilir Ürünler için Çıtayı Yükseltiyor: Eko-Tasarım Tüzüğü Nedir?
Cep telefonunuzun ömrü ne kadar? Kullandığınız kıyafetleri ne sıklıkla değiştiriyorsunuz? Peki, eski eşyalarınız nereye gidiyor? Tüketim alışkanlıklarımızın gezegenimiz üzerindeki etkisi her geçen gün daha da belirginleşirken, Avrupa Birliği sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım daha attı: Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü. Hazır giyimden elektronik eşyalara kadar geniş bir ürün yelpazesini etkileyecek olan Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü hem üreticiler hem de tüketiciler için önemli değişiklikler getirecek. Peki, Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü tam olarak nedir ve hangi yenilikleri içeriyor?
18 Temmuz 2024'te yürürlüğe giren Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü (ESPR- (Ecodesign for Sustainable Products Regulation), AB pazarındaki ürünlerin çevresel etkisini azaltmayı ve döngüsel ekonomiye geçişi hızlandırmayı hedefliyor.
AB’nin 2020 Döngüsel Ekonomi Eylem Planı hedeflerine ulaşılmasında kritik bir öneme sahip olan Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü, Avrupa Birliği pazarındaki ürünlerin tasarım, üretim ve kullanım aşamasında çevresel etkilerinin azaltılmasını hedefleyen kapsamlı bir düzenleme. Yönetmelik, ürünlerin çevreye olan etkilerini en aza indirmeyi ve döngüsel ekonomi prensiplerine uygun olarak tasarlanmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu doğrultuda Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü’nin AB'nin iklim ve çevre hedeflerine ulaşmasında kritik bir role sahip olacağı tahmin ediliyor. Bu yönetmelik bir yanıyla sürdürülebilir iş modellerini desteklerken bir yanıyla da gezegenimizi korumak, sürdürülebilirliği teşvik etmek ve ekonomik büyümeyi sağlamak için yenilikçi araçlar ve önlemler sunuyor.
Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü, ürünlerin enerji verimliliğini artırmanın yanı sıra dayanıklılık, onarılabilirlik ve geri dönüştürülebilirlik gibi sürdürülebilirlik unsurlarını da ele alıyor. Ürünlerin yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerini azaltmak için daha az enerji tüketmeleri, daha uzun ömürlü olmaları, kolayca tamir edilebilmeleri, geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmeleri ve yaşam döngüsü boyunca daha düşük karbon ve çevresel ayak izi bırakmaları hedefleniyor.
Sürdürülebilirlik ön planda tutuluyor
Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü, geniş bir ürün yelpazesini kapsıyor. Buzdolaplarından aydınlatma sistemlerine, elektrikli motorlardan ısıtma cihazlarına kadar birçok ürün kategorisi ESPR'nin (Ecodesign for Sustainable Products Regulation) etki alanına giriyor. Yönetmelik, ürünlerin yaşam döngüsünün her aşamasını düzenleyerek; tasarım, üretim, enerji verimliliği, malzeme seçimi ve geri dönüşüm süreçlerinde sürdürülebilirliği ön planda tutuyor.
Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü’nin faydaları ise çok yönlü. Tüketiciler için daha çevre dostu ve enerji tasarruflu ürünlere erişimi kolaylaştırırken, üreticileri de yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler geliştirmeye teşvik ediyor. Enerji verimliliği ve kaynak kullanımının optimize edilmesi ile karbon ayak izinin azaltılmasına ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyor. Aynı zamanda, şirketlerin çevresel sorumluluklarını yerine getirmelerini ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını destekliyor.
Dijital ürün pasaportu 2027’de hayata geçiyor
Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü ile ürünlerin çevresel etkisini izlemek ve şeffaflığı artırmak amacıyla "dijital ürün pasaportu" uygulamasının da hayata geçmesi planlanıyor. Bu dijital sistem, ürünlerin sürdürülebilirlik, döngüsellik ve yasal uyum bilgilerini içeren bir veri tabanı görevi görüyor. Ürünlerin yaşam döngüsü boyunca izlenebilirliğini sağlayacak bu pasaportlar, değer zinciri boyunca tüm paydaşların (üreticiler, tedarikçiler, tüketiciler, yetkili makamlar vb.) ilgili bilgilere kolayca erişmesini sağlıyor. Bu sayede ürünlerin çevresel performansı hakkında daha fazla bilgi sahibi olunabilecek ve yasal düzenlemelere uygunluk daha etkin bir şekilde denetlenebilecek. Standart geliştirme sürecinin ilerlemesine bağlı olarak, ilk düzenlemelerin 2027 yılının 2. çeyreğinde yayımlanması bekleniyor.
Kaynak israfına son: Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü ile imha yasağı ve şeffaflık
Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü, satılmayan tüketici ürünlerinin imhasını önleyerek kaynak israfını azaltmayı hedefliyor. Bu yönetmelik kapsamında özellikle tekstil, hazır giyim ve ayakkabı gibi ürünlerin imhası yasaklanacak ve işletmeler imha ettikleri ürünler hakkında bilgi vermek zorunda olacak. Büyük işletmeler için bilgi verme zorunluluğu, Tüzüğün yürürlükte olduğu ilk tam finansal yıldan itibaren; satılmayan ürünlerin imhası ile ilgili yasak ise Temmuz 2026’dan itibaren geçerli olacak. İmha yasağına sağlık, güvenlik veya ürünün geri dönüştürülemez olması gibi durumlarda istisnalar getirilebilecek.
Yönetmelikte ürün kuralları, detaylı planlama ve paydaş görüşmeleri ile belirlenecek ve Ecodesign Forum aracılığıyla yürütülecek. AB Komisyonu, sektörel direktifler yayınlayarak uygulamayı detaylandıracak. Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü, sürdürülebilirlik kavramını tasarım sürecine entegre eden ve tekstil sektöründe yasal zorunluluk getiren ilk düzenleme olarak da dikkat çekici. Ayrıca, ürün etiketlerinin içeriği ve görünürlüğü de yönetmelik kapsamında yeniden düzenlenecek.
Akıllı Hayat 2030 vizyonumuzla daha sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için sürdürülebilirliğin öneminin farkındayız ve bu doğrultuda Akıllı Hayat 2030 vizyonumuzla hareket ediyoruz. Tüm Grup şirketlerimizde küresel gündeme paralel olarak önce kendi operasyonlarında, sonra tüm değer zincirinde 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz.
Doğal kaynakların korunması, karbon emisyonlarının azaltılması ve döngüsel ekonomiye katkı sağlamak amacıyla ürünlerimizde ve ambalajlarımızda eko-tasarım ilkelerini uyguluyoruz. Enerji ve su verimliliği yüksek, çevre dostu ürünler geliştirerek tüketicilerin daha yeşil bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyoruz. Akıllı mobilite vizyonumuz doğrultusunda elektrikli araç şarj ve batarya çözümleri alanında da faaliyet gösteriyor, eko-tasarım odaklı yaklaşımımızla sektörde öncü bir rol üstleniyoruz.
Grup şirketlerimizden Vestel, eko-tasarım prensiplerini benimseyerek sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor ve düşük karbonlu teknolojileri yaygınlaştırarak iklim dostu bir şirket olma yolunda ilerliyor. Bilim Temelli Hedefler Girişimi (Science Based Targets initiative - SBTi)) hedef taahhüdü doğrultusunda Kapsam 3 emisyonlarının en yüksek kısmını oluşturan ürünlerin kullanımı kaynaklı emisyonların azaltımı üzerine çalışıyor; ürün ve çözümleriyle fayda yaratma hedefi doğrultusunda ürünlerinde yüksek enerji ve su verimliliğine, plastik kirliliğini azaltmaya, yeni regülasyonlara uymaya, tüketicilerin hayatını kolaylaştırmaya ve engellilerin ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştirmeye odaklanıyor. En yüksek enerji verimliliği sınıfında yer alan ürünler tasarlayarak, geliştirdiği teknolojiler sayesinde kaynakları verimli kullanan ve kullanıcı dostu ürünleri piyasaya sunuyor. Vestel, geçtiğimiz aylarda eko-tasarım ambalaj çözümleri ve sürdürülebilir paketleme projesiyle "Düşük Karbon Kahramanı" ödülüne layık görüldü.
Grup şirketlerimizden Zorluteks, atıkların geri dönüşümü, elektrik ve su tasarrufu konusunda çalışmalar yapıyor. Bu doğrultudaki çalışmalarına yönelik, tüm tasarımcılarına 30 saatin üzerinde eko-tasarım eğitimi veren Zorluteks, ürün geliştirme sürecinde de plastiği ve kartonu geri dönüştürülmüş malzemelerle üretiyor. Ürün üretimi ve paketleme için 100.147 ton malzeme kullanan Zorluteks, bu miktarın 63.675 tonunu (%64’ü) yenilenebilir kaynaklardan yararlanarak üretti. Daha düşük çevresel ayak izine sahip ürünler geliştirmek ve topluma fayda sağlamak için Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına devam ediyor. Karbon ayak izini %50 oranında azaltan Reborn koleksiyonunu da sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında piyasaya sundu.
Zorlu Enerji, Ar-Ge projeleri ve inovasyon çalışmalarını artırarak enerji sektöründeki en son teknolojilere yatırım yapıyor ve düşük karbonlu teknolojilere ve enerji verimliliğine geçiş konularında çalışmalar yürütüyor. Ayrıca, enerji verimliliği uygulamalarını genişleterek, karbon ayak izini azaltmayı ve çevresel etkisini minimize etmeyi hedefliyor.
Zorlu Grubu olarak Grup şirketlerimizle birlikte “yenileyici iş modelleri” ve “insan odaklı ekosistemler” ana başlıkları çerçevesinde, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim prensiplerine uygun olarak 2030 ve 2050 hedeflerimiz doğrultusunda çalışıyoruz. Yenileyici iş modelleri yaklaşımıyla, toplumsal ihtiyaçları doğayla uyum içinde olan sürdürülebilir sistemler kurarak karşılıyor; iklim krizi ve döngüsel ekonomi alanlarında ekosistemi dönüştürmeyi hedefliyoruz. Grup şirketlerimizle, Ar-Ge, teknoloji ve inovasyon ile düşük karbonlu ve geleceği şekillendiren yenilikçi alanlara yatırım yapıyoruz. Yaşamı dönüştüren, değişimi tetikleyen, sürdürülebilir iş modellerini kullanarak, radikal işbirlikleri aracılığıyla çevresel, toplumsal ve ekonomik anlamda sistem temelli değişikliği tetikleyecek değer odaklı etki yaratmayı hedefliyoruz. Daha iyi ve sürdürülebilir bir geleceğin hep birlikte mümkün olacağına olan inancımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.