Sürdürülebilir Tekstil için En Etkili Çözümler
Sürdürülebilir tekstil için en etkili çözümler neler?
Sürekli artan nüfus, doğal kaynakların üzerindeki baskı, dünya kaynaklarının bugünün gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalması, gelecek nesillerin gereksinimlerinin karşılanmasında yaşanacak sıkıntılar ve bir türlü önüne geçemediğimiz çevre kirliliği artık kaçınılmaz bir gündem haline geldi. Tüketim alışkanlıklarımız, dünyanın karşılayabileceği kapasitenin üzerinde ve bu durumda çevresel etkilerin en aza indirgenmesi önem taşıyor. Peki tekstil sektörünün çevresel etkileri nasıl? Çevresel ayak izinin azaltılması için ne tür çalışmalar yapılıyor? Gelin, birlikte inceleyelim.
Tekstil sektörü küresel çapta çevresel etkileri en yoğun sektörlerden biri. Bu etkilerin başında da su ayak izi geliyor. Bir ton tekstil ürününü üretmek için kullanılan su miktarı, 20 ile 230 metreküp arasında. Sektörün ayrıca küresel temiz su kirliliğinin de yaklaşık %20’sinden sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Bunun yanında kimyasal kullanımı ve enerji tüketimi konularında da kayda değer bir paya sahip olan tekstil sektörü, kaynak ve atık yönetimi konularında başarıya ulaşmak için önemli adımlara ihtiyaç duyuyor. Konunun somutlaşması için bir örnekle devam etmek gerekirse gözlerimizi Şili’deki Atacama Çölü’ne çevirebiliriz. Dünyanın en kurak çölü olarak bilinen Atacama Çölü, atık veya hiç kullanılmamış tekstil ürünlerinin toplanma noktası haline geldi. Bir çöp dağına dönüşen bu atıklar, sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçmenin önemini gözler önüne seriyor.
Sürdürülebilir tekstil için neler yapılmalı?
Sürdürülebilirlik için öncelikle çevresel etkilerin en aza indirgenmesi gerekiyor. Çevresel ayak izi hakkında alınacak önlemler ve yürütülecek çalışmalar, sürdürülebilir üretim için atılması gereken önemli adımlardan biri. Sürdürülebilir tekstil için etkili çözümler ise şöyle:
Malzeme seçimi
Sürdürülebilir tekstil için en önemli adımlardan biri doğal ve organik malzemelerin tercih edilmesinden geçiyor. Organik pamuk veya bambu gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen ve ayrıca geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanımı, döngüsel ekonominin sağlanması sürdürülebilirlik açısından önem taşıyor.
Enerji ve su tasarrufu
Tekstil üretimi, su ve enerji tüketimi açısından oldukça yoğun. Bu nedenle sürdürülebilir bir yaklaşım için enerji ve su tasarrufu büyük önem taşıyor. Üretim sürecinde su tasarruflu teknolojilerin kullanılması, mümkün olduğunca atık suların geri kazanımının sağlanması ve enerji verimliliğini artırmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerekiyor.
Atık yönetimi ve geri dönüşüm
Tekstil üretimi ve tüketimi sonucunda büyük miktarlarda atık oluşuyor. Bu atıkların yönetimi ve geri dönüşümü, sürdürülebilir tekstil için kritik öneme sahip. Atık azaltma önlemleri almak, geri dönüşüm süreçlerini iyileştirmek ve atıkları yeniden değerlendirmek için yenilikçi yöntemler geliştirmek gerekiyor.
Çevresel etkilerimizi en aza indirgiyoruz
Zorlu Holding olarak tüm faaliyetlerimizde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı referans alıyoruz. Akıllı Hayat 2030 Sürdürülebilirlik Hedeflerimiz kapsamında çevresel etkilerimizin azaltılması amacıyla süreçlerimizi sürekli iyileştiriyoruz. Emisyon, su ve atık yönetimi çalışmalarımızı geliştirerek karbon ve su ayak izimizi en aza indirgemeyi hedefliyoruz. Sürdürülebilrlik hedeflerimize göz atmak için linki takip edebilirsiniz: https://www.zorlu.com.tr/akillihayat2030/surdurulebilirlik-hedeflerimiz
Bizden Hikayeler video serimizin beşincisi olan Ecodesign projesi videomuzda, çevresel etkilerimizi azaltmaya yönelik yürüttüğümüz çalışmalarımızı, Zorlu Tekstil Ar-Ge Merkezi Yöneticisi Gizem Özbek Çam’dan dinliyoruz.
Zorluteks olarak sebep olduğumuz çevresel ayak izimizi en aza indirmek adına çeşitli projeler yürütüyoruz. Bu projelerden biri de minimalizm felsefesi temelinde üretici-tüketici ve tasarımcı penceresinden ürünlerimizi ve proseslerimizi gözden geçirerek oluşturduğumuz “Ecodesign” ürün gamı. Bu ürün gamının çıkış noktası, çevresel etkisi daha düşük yani karbon ayak izi ve su ayak izi azaltılmış ürünler elde etme arzumuz oldu. Tüketici ihtiyaçlarını baştan belirleyerek çıktığımız yola, bu ihtiyaçlara cevap veren minimalist ve çevre duyarlılığı yüksek tasarımlar hazırlayarak devam ettik.
Üretici olarak ise öncelikle beşikten mezara yaşam döngüsü analizi (LCA) yaklaşımı ile çevresel etkisi en yüksek olan yani karbon ayak izine en çok katkı sağlayan adımları belirledik. Bu noktada hammadde, terbiye işlemleri ve sevkiyat adımları karşımıza çıktı. Hammadde ve sevkiyat adımlarına doğrudan müdahale edemediğimizden için terbiye işlemlerine yoğunlaştık. Üretim proseslerimizde kullandığımız enerji, su ve kimyasal miktarını azaltmaya yönelik proses optimizasyonu üzerinde çalışarak geniş makina parkuruna sahip Lüleburgaz üretim tesisimizde çeşitli alternatifleri değerlendirdik, en uygun prosesleri ve makine hattını belirledik. Bunu belirlerken makinalarımızın enerji ve su tüketimlerini anlık olarak takip edebildiğimiz Temiz Üretim yazılımından faydalandık.
Yaşam döngüsü analizi programı SimaPro ile yaptığımız analizlerde en çok ürettiğimiz konvansiyonel reaktif ve pigment baskı prosesleri ile Ecodesign ürün prosesinin üretim aşamasındaki karbon ayak izlerini kıyasladık. Sonuç olarak Ecodesign ile üretim kaynaklı karbon ayak izimizi %50 oranında azaltabildiğimizi gördük. Yaptığımız proses optimizasyonu sayesinde, karbon ayak izinin yanında su ayak izini de konvansiyonel reaktif baskıya göre %57 oranında azaltılabildik.
Yapılan proses optimizasyonları sayesinde daha az enerji, su ve kimyasal kullanarak ürettiğimiz daha düşük karbon ve su ayak izine sahip olan Ecodesing ürün gamı, Akıllı Hayat 2030 stratejik hedeflerimizi destekliyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Sorumlu Tüketim ve Üretim, İklim Eylemi ve Sudaki Yaşam amaçlarına katkı sağlıyor.
İklim krizine karşı çevresel etkilerimizi en aza indirgeyecek projeler geliştirmenin önemini biliyoruz. Çalışma arkadaşlarımızla birlikte daha sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya ve projeler geliştirmeye devam edeceğiz.