Sürdürülebilirlik Gündeminde Öne Çıkan Başlıklar / Kasım 2023
İklim kriziyle mücadelede yaşanan son gelişmeler neler? Cevaplar yazımızda…
İklim değişikliği konusunda dünyada en çok ilgi çeken haberler neler? Kasım ayının sürdürülebilirlik gündeminden derlediğimiz başlıklara gelin birlikte göz atalım.
Tabiatın Risk Devrilme Noktalarına Yaklaşıyoruz
İklim krizinin etkileri günden güne belirginleşirken geri dönüşü olmayan risk devrilme noktalarına tehlikeli şekilde yaklaşıyoruz. Birleşmiş Milletler Üniversitesi (UNU), 2023 Birbirine Bağlı Afet Riskleri Raporu’nda tam da bu risk devrilme noktalarının üzerinde duruyor. Devrilme noktası, denge durumunun geri dönülmez bir noktaya ulaştığı eşiği ifade ediyor.
Yok oluşların hızlanması, dikkat edilmesi gereken risk devrilme noktalarının başında geliyor. Çünkü ekosistemler ve içindeki canlıların birbirleriyle kurdukları bağlar, birinin yok olması halinde diğerlerinin yaşamsal problemlerle karşı karşıya kalmalarına neden oluyor. Öyle ki bu yok oluşların etkileri, dalgalar halinde yayılarak ekosistemin çöküşüne bile yol açabiliyor. Rapora göre son 100 yılda nesli tükenen omurgalı canlı türlerinin sayısı 400’ün üzerinde. Birkaç on yıl içerisinde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak bitki ve hayvan türlerinin sayısı ise 1 milyondan fazla.
Rapora ilişkin konuşan Birleşmiş Milletler Üniversitesinin Çevre ve İnsan Güvenliği Enstitüsü’nden Dr. Zita Sebesvari, risk devrilme noktaları için şu cümleleri kullandı: “Su kaynaklarımızı ayrım gözetmeksizin tükettikçe, doğaya zarar verirken hem dünyayı hem de uzayı kirletirken, yaşamımızın bağlı olduğu sistemleri yok edebilecek çok sayıda risk devrilme noktasının eşiğine tehlikeli şekilde yaklaşıyoruz. Tüm risk ortamını değiştiriyoruz ve riski yönetme araçlarımızı kaybediyoruz.”
2030 FIFA Dünya Kupası’na Emisyon Tepkisi
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği’nin (FIFA) 2030 Dünya Kupası’nın üç ayrı kıtada oynanması yönündeki kararı tepkilerin odağı haline geldi. Güney Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarında düzenlenmesi planlanan 2030 Dünya Kupası’nın, lojistik ve ulaşıma bağlı sorunlarla karbon ayak izini azaltma çabalarını olumsuz etkilemesinden endişe ediliyor. Turnuvanın gerçekleşmesi planlanan ülkeler ise Uruguay, Arjantin, Paraguay, Fas, Portekiz ve İspanya olarak belirlendi.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları için kritik bir eşik olan 2030 tarihinde yapılması planlanan turnuvanın çevresel ayak izinin rekor kırması bekleniyor. Bazı maçların oynanacağı Madrid şehri ile kimi maçlara ev sahipliği yapması planlanan Buenos Aires arasındaki mesafe 12 bin kilometre. Yalnızca futbolcular ve teknik heyetten oluşan 60 kişilik bir ekibin ulaşımı için 13 saatlik bir uçuş gerekiyor. Bu da 200 ton karbon emisyonu anlamına geliyor. Turnuvayı takip etmek ve takımlarını desteklemek isteyen binlerce taraftarın hareketliliği ise oluşacak karbon emisyonunun çok daha endişe verici düzeylere ulaşmasına neden olabilir.
Türkiye’de İklim ve Afet Riskini Azaltmanın 5 Yolu
Dünya Bankası tarafından hazırlanan “Türkiye'nin (ve diğer ülkelerin) İklim ve Afet Riskini Azaltmasının 5 Yolu” adlı çalışma, Türkiye ve diğer ülkelerin afet riskini azaltmaya yönelik önemli öneriler içeriyor. Çalışmada incelenen tüm ülkelerin iklim değişikliğine karşı savunmasızlığının, farklı risklerle ve hassasiyetlerle karşı karşıya olduklarının altı çiziliyor. Ayrıca Şubat 2023’te Türkiye’de 80 yılın en büyük depreminin yaşandığı ve oluşan maliyetin 34 milyar doların üzerinde olduğu vurgulanıyor. Bu miktar, Türkiye’nin gayrisafi yurtiçi hâsılasının (GSYH) %4’üne denk geliyor.
Türkiye’nin uyum ve dayanıklılık hedeflerine giden yolu değerlendirmek amacıyla uygulanan Uyum ve Dayanıklılık Değerlendirmesi çalışmasına göre 5 temel yol belirlenmiş. Bu yolların Türkiye’ye özel olmakla birlikte diğer ülkeler için de yol gösterici olabileceği belirtilmiş. İşte Dünya Bankası’na göre iklim ve afet riskini azaltmanın 5 yolu:
- Uyum ve dayanıklılığı desteklemek için makroekonomik istikrarın korunması ve yönetişimin güçlendirilmesi
- Kapsayıcı ekonomik büyümenin sağlanması ve en yoksul ve savunmasız kişilerin desteklenmesi
- Altyapı dayanıklılığı için kapsamlı bir strateji geliştirilmesi
- Tarım, gıda ve suyun dayanıklılığının artırılması
- Ekosistemlerin ve ana akım doğa temelli çözümlerin korunması
Atmosferdeki Sera Gazları Rekor Seviyeye Ulaştı
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) yayımladığı rapora göre atmosfere salınan sera gazı miktarı 2022 yılında rekor kırdı. İlk kez Sanayi Devrimi öncesi seviyelerin %50 üzerine çıkıldığı belirtilen rapora göre sera gazı artışı 2023 yılında da devam etti. Dünya Sağlık Örgütü’nden yapılan açıklamada bunun “büyük olasılıkla” karbon döngüsündeki doğal ve kısa süreli değişimlerden kaynaklandığı ancak endüstriyel faaliyetler nedeniyle emisyonların artmaya devam ettiği vurgulandı.
Rapora göre sera gazı emisyonlarının daha da artması karbondioksitin havada birikmesine neden olabilir. Sonrasında emisyonlar sıfırlansa bile bu yıl yaşanan sıcaklık rekorları yüzyılın sonuna kadar devam edebilir. Öte yandan atmosferde halihazırda bulunan sera gazı miktarının, gelecekte sıcaklıkları Paris Anlaşması’nda belirlenen hedeflerin çok daha üzerine çıkarabileceği belirtiliyor.
Önlem Alınmazsa Dünya 3 Derece Isınabilir
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) Yıllık Emisyon Açığı Raporu, hükümetlerin iklim eylemlerini artırmaya yönelik radikal hamleler yapması gerektiğini vurguluyor. Rapora göre iklim eylemleri artırılmazsa dünya, sanayi devrimi öncesindeki seviyelerin yaklaşık 3 derece üzerinde bir ısınmayla karşılaşabilir.
Bilim insanları, 3 derecelik ısınmanın gerçekleşmesiyle iklim değişikliğinin şimdikinden çok daha büyük boyutlu etkilerinin yaşanabileceğini vurguluyor. Buzulların hızla erimesinden Amazon Yağmur Ormanları’nın yok olmasına kadar geri dönüşü olmayan birçok felaketin gerçekleşebileceği öngörülüyor.
Gezegeni 1,5 derecelik sıcaklık artışında tutma hedefi için 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarının %42 oranında azalması gerekiyor. Öte yandan rapordaki en iyimser senaryoya göre ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılma şansı sadece %14.