Sürdürülebilirlik Gündeminden Öne Çıkan Başlıklar / Temmuz 2023
İklim değişikliğiyle ilgili son gelişmeler neler? İşte Temmuz ayının sürdürülebilirlik gündemi…
İklim değişikliği konusunda dünyada en çok ilgi çeken haberler neler? Temmuz ayının sürdürülebilirlik gündeminden derlediğimiz başlıklara birlikte bakalım.
İklim Değişikliği Böcek Topluluklarını Vurdu
Binghamton Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma küresel ısınmanın biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Bir böcek topluluğu olan elma kurdu sineğinin incelendiği araştırmada, ABD’deki Hudson Vadisi’nde yaşayan bu türün elmadan ve alıçtan beslenen iki ayrı popülasyona ayrıldığı belirtiliyor.
Araştırma kapsamında, günümüzdeki ve 50-100 yıl sonrasında görülebilecek sıcaklık koşullarında beslenen her iki böcek grubunun farklı tepkiler verdiği gözlemlendi. Özellikle elmadan beslenen sinekler içinde bulunduğu koşullarda hayatta kalmakta bir hayli zorluk çekiyor. Bunun ise elma kurdu sineğiyle beslenen yaban arısı türünü derinden etkileyeceği tahmin ediliyor.
Dünya Kavurucu Sıcakların Etkisinde!
Pasifik Okyanusu sularının aşırı ısınmasına sebep olan El Nino olayı ve iklim değişikliğinin etkisi birleştikçe dünyadaki sıcaklıklar da artmaya devam ediyor. Bu artışı, temmuz ayının ilk haftasında yaşadığımız kavurucu sıcaklarda açıkça hissettik. Tahminler ise önümüzdeki altı ay boyunca yeni sıcaklık rekorlarının kırılabileceğini gösteriyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) verilerine göre küresel ortalama sıcaklığın 1850-1900 ortalamasının 1,29 derecenin üzerinde olduğu 2016 yılı, dünyanın şimdiye kadar gördüğü en sıcak yıl olmuştu. Aynı yıl yaşanan El Nino olayı da sıcaklıkların temel gerekçelerinden biri olarak görülüyor. Berkeley Earth tarafından yapılan araştırmaya göre 2023 senesi, %54 ihtimalle dünyanın en sıcak yılı olmaya aday. Uzmanlar orman yangınları, kuraklık, biyoçeşitlilik kaybı, viral hastalık gibi risklerle karşı karşıya kalmamak için acilen önlem alınması çağrısında bulunuyor.
Kömüre Dayalı Çelik Üretimi Artıyor
Endüstrilere yönelik temiz enerjiye geçiş çağrıları sürüyor. Buna rağmen küresel çelik sektörü hala hedeflerin çok gerisinde. Global Energy Monitor’ün yeni raporuna göre dünya genelinde geliştirilmekte olan “yüksek fırın-bazik oksijen fırını” üretim yöntemiyle birlikte kömür bazlı çelik üretim kapasitesi 2021’deki 350 ton/yıl seviyesinden 2022’de 380 milyon ton/yıl'a yükseldi. Geliştirilen kömüre dayalı üretim kapasitesinin neredeyse tamamı Asya‘da yer alırken, bunların %79’u Çin ile Hindistan sınırları içerisinde.
Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre üretimde kullanılan kömüre dayalı oksijen fırınlarının elektriğe dayalı ark ocaklı sistemlerle yer değiştirmesi gerekiyor. Paris İklim Anlaşması’nın “net-sıfır” hedefine ulaşmak için ark ocaklı küresel üretim kapasitesinin toplam payının 2050 yılına kadar yüzde 53’e ulaşması gerekiyor. Bu da 347 metrik ton kömür bazlı kapasitenin kapatılarak, yerine 610 metrik ton ark ocağı kapasitesinin eklenmesiyle mümkün.
Temiz Enerji Teknolojilerinin Geleceği Parlak
Yenilenebilir enerji geçişine hız kazandıracak yatırımların önü açık. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı Temiz Enerji İlerleme İzleme Raporu, güneş enerjisi ve elektrikli araçlar gibi temiz enerjiye yönelik teknolojilere ilişkin çarpıcı veriler ortaya koyuyor. Buna göre 2022’de 10 milyonu aşan elektrikli otomobil satışları, sadece beş yılda yaklaşık on kat artmış durumda. Yenilenebilir elektrik kapasitesi kurulumları ise şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaşarak 340 GW’a yükseldi. Bugün geldiğimiz noktada yenilenebilir enerji kaynakları küresel elektrik üretiminin %30’unu oluşturuyor.
Temiz enerjiye yapılan yatırımlar 2022’de yaklaşık %15’lik bir artışla 1,6 trilyon ABD dolarına ulaştı. Bu rekor, yenilenebilir enerji geçişine duyulan güvenin devam ettiğini açıkça gösteriyor. Gelişmeler sevindirici olsa da ilerleme hızı hala yeterli değil. 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için temiz enerji teknoloji ve inovasyonlarına yapılan yatırımların acilen hızlanması gerekiyor.