Sürdürülebilirlik Gündeminden Öne Çıkan Başlıklar / Ekim 2023
İklim değişikliğinin artan etkilerinin neden olduğu son gelişmeler neler? Cevaplar yazımızda…
İklim değişikliği hakkında dünyada en çok ilgi gören haberler neler? Ekim ayının sürdürülebilirlik gündeminden derlediğimiz başlıklara gelin birlikte göz atalım.
1,5 derece hedefinden uzaklaşılıyor mu?
İklim kriziyle mücadele amacıyla küresel ısınmanın 1,5 derecede sınırlandırılması hedefi büyük önem taşıyor. Temiz enerji teknolojilerine yatırımların artması ve sera gazı emisyonlarının net sıfıra çekilmesi bu hedef için hayli kritik. Öte yandan Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) hazırladığı 2023 Net Sıfır Yol Haritası, bu alanda önemli iç görüler sağlıyor. Rapora göre 2021 yılında giderek azalması öngörülen emisyon miktarları, son iki yılda beklentinin aksine artış gösterdi. Rüzgâr ve karbon yakalama teknolojilerinde ilerleme kaydedilse de bu, hedeflenenin gerisinde kalmış durumda.
Öte yandan şirketlerin yenilenebilir enerjiye yönelik hamleleri, iklim mücadelesindeki olumsuz havayı dağıtabilir. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre güneş enerjisine yapılan yatırımlar, karbonsuz bir gelecek için umut verici. Elektrikli araçların popülerliğinin artması da iyimser bir bakış açısı ortaya koyuyor. Kısacası, net sıfır hedefinde 2030’a kadar planlanan ilerlemeye hala ulaşılabilir. Ancak daha hızlı ve gerçekçi adımlara ihtiyaç duyulduğu kesin.
İklim değişikliği çocukları yerinden ediyor
İklim değişikliğinin artan etkileri, insanların yaşam alanlarını elinden alıyor. UNICEF ve Ülke İçinde Yerinden Edilme İzleme Merkezi’nin (IDMC) Değişen İklimde Yerinden Edilen Çocuklar Raporu bu konuda çarpıcı veriler sunuyor. Raporda 2016 ile 2021 yılları arasında 43,1 milyon çocuğun aşırı hava koşulları nedeniyle ülke içinde yerlerinden edildiği belirtiliyor. Bu, günde yaklaşık 20 bin çocuğun göç etmek zorunda olduğu anlamına geliyor. Çocukların yerlerinden ayrılma nedenlerinin %95’i sel ve fırtına kaynaklı. Orman yangınları ve kuraklık nedeniyle yerlerinden edilen çocukların sayısı ise 2 milyonun üzerinde!
Muson yağmurları ve kasırgalar gibi aşırı hava olaylarına daha çok maruz kalan Çin, Filipinler ve Hindistan’da yerinden edilen çocukların sayısı 22 milyondan fazla. Raporda, gelecekte yerinden ayrılma riskiyle karşı karşıya olan çocuklar ve gençler için hükümetlere, kamu ve özel sektör kuruluşlarına yapılan önlem çağrıları da yer alıyor:
- Çocuklara sağlanan hizmetlerin, yaşanabilecek krizlere duyarlı ve kapsayıcı olmasını sağlayarak çocukların ve gençlerin iklim değişikliği ve yerinden edilmenin etkilerine karşı korunması
- Çocukların ve gençlerin iklim değişikliğine uyum sağlaması ve dirençlerinin artması için geliştirilmesi, iklimi değişen bir dünyada yaşamaya hazırlanması
- İklim odaklı tüm çalışmalarda yerlerinden edilmiş olanlar da dahil olmak üzere tüm çocuklara ve gençlere öncelik verilmesi
İklim krizinin maliyeti saatte 16 milyon dolar
Son yıllarda iklim krizinin etkileriyle fırtınalar, seller, sıcak hava dalgaları ve kuraklık giderek artıyor. Bu olaylar pek çok kişinin yaşamını yitirmesine neden olurken ekonomik açıdan da ciddi hasarlar oluşturuyor. Nature Communications’ta yayınlanan “Aşırı Hava Koşullarının İklim Değişikliğine Atfedilebilecek Küresel Maliyetleri” adlı makaleye göre aşırı hava olaylarından etkilenen insanların sayısı son 20 yılda 1,2 milyarı buldu. 2000’den 2019’a kadar yılda ortalama 140 milyar dolarlık hasar meydana geldi. Geçtiğimiz yıl ise hasarların maliyeti toplamda 280 milyar dolara ulaştı.
Aşırı hava olaylarının oluşturduğu hasarın maliyeti, küresel düzeyde ele alındığında saatte 16 milyon dolara tekabül ediyor. Bunun üçte ikisini can kayıpları oluştururken, üçte biri ise mal ve mülk kayıplarından meydana geliyor. İklim maliyetlerinin üçte ikisi Harvey ve Nergis Kasırgası gibi fırtınalardan kaynaklanırken, kalan payın %16’sı sıcak hava dalgalarından, %10’u ise sel ve kuraklıktan kaynaklanıyor.
25 yılda 7,5 trilyon ton buzul eridi
Küresel ısınma, kutuplarda bulunan buzulların eriyerek okyanus sularına karşımasına neden oluyor. Bu durum iklim değişikliğinin en belirgin etkilerinden biri. Okyanuslara ve akarsulara karışan erimiş buzulların tatlı su olması ve sıcaklık farkları oluşturması ekosistemler için tehlike yaratabiliyor.
İngiltere’de bulunan Leeds Üniversitesi’nin Antarktika buzulları üzerine yaptığı araştırma, 162 buz kütlesinden 71’inin son 25 yılda eriyerek küçüldüğünü belirledi. Eriyen buzullardan okyanusa 7,5 trilyon ton tatlı su karıştı. Araştırmanın lideri Dr. Benjamin Davison’a göre son 25 yıllık dönemde okyanusa salınan tatlı su, dünya çapında ısı ve besin taşıyan okyanus akıntılarını doğrudan etkiliyor. Öte yandan ekosistemlerin bozulmasıyla canlıların yaşam alanları değişebiliyor. Ayrıca akıntıların sıcaklık değişiminden etkilenmesi ve plajların sular altında kalması gibi istenmeyen sonuçlar da iklim krizinin etkilerini gösteriyor.