Kadına Yönelik Şiddete Son: İki Hafta Boyunca Dünya Turuncuya Boyanacak

25 Kasım-10 Aralık Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Haftası hangi talepleri ön plana çıkarıyor?

Kadına Yönelik Şiddete Son: İki Hafta Boyunca Dünya Turuncuya Boyanacak

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2000-2018 yılları arasında 161 ülkede yapılan 300'den fazla araştırmayı değerlendirerek hazırladığı gelmiş geçmiş en kapsamlı raporuna göre, dünya genelinde 736 milyon kadın hayatında en az bir kez fiziksel/cinsel şiddete maruz kaldı. Bu veri, neredeyse her 3 kadından 1’inin şiddete uğradığını gösteriyor. Üstelik pandeminin etkisiyle artan şiddet vakalarını kapsamıyor. Dahası şiddet sadece evde, sokakta ve fiziksel/cinsel şiddet şeklinde yaşanmıyor. Kadınların önemli bir kısmı eğitim, iş ve sosyal hayatlarında duygusal, psikolojik ve ekonomik şiddet görüyor.

Kadınların şiddete ve hak ihlallerine karşı verdiği mücadeleye dikkat çekmek için Birleşmiş Milletler (BM) her yıl bir farkındalık ve aktivizm çağrısı yapıyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar olan 16 günlük sürede duruma dikkat çekmek için dünyayı turuncuya boyuyor. “Kadınlar için daha aydınlık bir gelecek” mottosuyla turuncuyu seçen BM, bu yılın sloganını ise ‘Orange the world: End violence against women now’ (Dünyayı turuncuya boya: Kadına yönelik şiddete hemen son ver) olarak belirledi.

Talepler neler?

Bu fikrin temeli, ilk kez 1991'de Women's Global Leadership Institute’de (Küresel Kadın Liderlik Enstitüsü) ortaya atıldı ve bu yıl 30. yıl dönümü. Dünyanın dört bir yanında bireyler, kurumlar ve sivil toplum kuruluşları o günden beri kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi çağrısını yapıyor. En savunmasız kadın ve kız çocukları başta olmak üzere kamusal ve özel alanlarda şiddeti ortadan kaldırmak için kapsayıcı, kapsamlı ve uzun vadeli stratejiler oluşturulması isteniyor. Eşitliğin ve kapsayıcılığın teşvik edilmesi, kadınların hem yerel hem de global ölçekte karar alma ve politika oluşturma süreçlerine dahil edilmesi amaçlanıyor.

Şiddet, can kaybı ve yaralanmanın yanı sıra depresyon gibi psikolojik sorunları da tetikleyen bir olgu. Dahası kadınların kendilerini tecrit etmesine, ekonomik ve sosyal hayattan kopmalarına, düzenli faaliyetlerini devam ettirememelerine yol açıyor. Oysa şiddetin daha fazla eşitlik, daha fazla eğitim, kapsayıcı politikalar, güvenli istihdam, hukuki ve sosyal güvenlikle azaltılabileceğini bilmemiz gerekiyor. 

Şiddete karşı yalnız değilsiniz!

Zorlu Holding olarak iyi bir gelecek için daha adil, eşit ve kapsayıcı bir toplumsal kültür inşa etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan, şiddete maruz kalan bireylerin kendilerini güvenle ifade edebilecekleri ve yardım isteyebilecekleri bir iş ortamı oluşturmayı hedefliyoruz. Güvenlik, esnek çalışma, hukuki ve psikolojik destek konularında çalışanlarımızın yanında oluyoruz.  Bunun için gerekli tüm tedbirleri alıyor, tüm süreci mahremiyet içinde yönetiyoruz.  

Unutmayın şiddete karşı yalnız değilsiniz ve şirket içi süreçlere ek olarak başvurabileceğiniz birçok kanal var. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı ile ALO 144 ve ALO 183 başta olmak üzere valilik ve kaymakamlıklar, polis merkezleri ve jandarma karakolları, cumhuriyet başsavcılığı ve aile mahkemeleri, sağlık kuruluşları, sosyal hizmet merkezleri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri, Kadın Destek Sistemi (KADES) mobil uygulaması gibi pek çok başvuru ve destek kanalları bulunuyor.