Trafiğe Takılmadan, Daha “Akıllı” Bir Ulaşım Mümkün mü?
Akıllı ulaşım sistemleri ne anlama geliyor? Kentsel hareketlilikteki hangi ihtiyaçlara yanıt veriyor?
Dünya genelinde görülen hızlı nüfus artışı, ulaşım hizmetlerine olan talebin büyümesi, otomobil sahipliğinin yükselişi, aktivite çeşitliliği gibi nedenler, trafik sıkışıklığını daha artırıyor. Buna bir de kentsel hareketliliğin sebep olduğu yüksek emisyonlar eklenince düşük karbonlu ulaşım çözümlerine olan ihtiyaç daha da yükseliyor. Günümüzde “akıllı” ulaşım hizmetleri için yürütülen teknolojik çalışmalar, hiç olmadığı kadar önem arz ediyor.
Peki akıllı ulaşım nedir? Kentsel hareketliliğe nasıl çözüm getirebilir? Gelin soruların yanıtlarına birlikte bakalım.
Akıllı ulaşım nedir?
Geleneksel ulaşım sistemlerinin, bilgi ve iletişim teknolojileriyle geliştirilmesidir. Hava, deniz, kara gibi farklı türlerdeki ulaşım hizmetlerinin daha verimli, güvenli, sürdürülebilir ve kullanıcı dostu hale getirilmesini amaçlar. Bu doğrultuda yapılacak altyapı iyileştirmeleri, Ar-Ge çalışmaları, teknolojik yatırımlar ve belirlenecek stratejik hedefler, akıllı ulaşım sistemlerinin geliştirilmesinde çok önemli bir role sahiptir.
Akıllı ulaşım sistemlerine, son yıllarda giderek duymaya başladığımız “otonom araçlar”ı örnek gösterebiliriz. Özellikle ABD ve AB'de otonom sürüş teknolojilerine yönelik yatırımlar hız kesmiyor. Bu teknoloji ile tasarlanmış araçlar, direksiyon kullanımı, gaz ve fren idaresini trafik kurallarına uyarak kendi kendine sağlayabiliyor. GPS ve sensörler yardımıyla yoldaki engelleri algılayabiliyor. Henüz tam otonom kullanımına yasal olarak onay verilmese de yakın gelecekte yollarda sürücüsüz otomobillere rastlamak mümkün olacak. Tüm testleri başarıyla tamamlanmış bir otonom aracın, insana göre çok daha düşük bir hata payı taşıması nedeniyle trafik kazalarını önemli ölçüde azaltabileceği tahmin ediliyor. Öte yandan uygun park alanları ve sakin yolları belirleyerek trafiği de oldukça rahatlatması bekleniyor.
Otomobil yerine toplu taşıma araçlarının kullanılması, ulaşımdan kaynaklanan trafik sıkışıklığı ve emisyon yoğunluğunun azaltılmasına katkıda bulunabilir. Bu noktada akıllı ulaşım çalışmaları, taşıma sistemlerini yolcular için daha konforlu hale getirmeye odaklanıyor. Temassız akıllı bilet sistemleri, QR okuyucular, telefon şarj üniteleri ve wi-fi hizmetleri gibi teknolojilerin entegrasyonu sayesinde sürücülerin toplu taşıma araçlarına yönelmesi amaçlanıyor.
Bunlar dışında, karayollarına yerleştirilen sabit algılayıcılar yardımı ile verilerin toplanmasını sağlayacak, araçlar arasında veri iletimini ve haberleşmeyi mümkün kılacak; hız ve şerit ihlallerini anlık olarak görüntüleyebilecek teknolojiler de akıllı ulaşım sistemlerine örnek verilebilir.
imeceLAB öncülüğünde yürütülen çalışmalar nelerdir?
Zorlu Holding olarak kurucu ortağı olduğumuz sosyal inovasyon platformu imece toplumsal ve çevresel sorunlara yenilikçi çözümler üretilmesine alan sağlıyor. 2019'da kurulan açık inovasyon laboratuvarı imeceLAB ise gençleri toplumsal meselelerde çözüme giden yolda, yenilikçi yöntemleri öğrenmeleri ve deneme alanı bulmaları konusunda destekliyor. Bu kapsamda, Küresel Amaçlar odağında farklı partnerlerle çok paydaşlı mesele süreçleri ve eğitim programları tasarlanıyor. imeceLAB gençlik komünitesinde yaklaşık 4000 lise ve üniversite öğrencisi yer alıyor. imeceLAB hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.
imeceLAB 2018 yılında Hollanda Konsolosluğu ile “Akıllı ve Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik” teması üzerine gençlerle bir açık inovasyon süreci düzenledi.
İstanbul'daki başlıca problemlerden biri olan “kentsel hareketlilik” başlığı altında ele alınan “Akıllı ve Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik” meselesi, imeceLAB'in sosyal etki odağında yürüttüğü ilk çalışma oldu. Program kapsamında, 10 hafta boyunca uzmanlar tarafından verilen eğitimler ve mentorluklar sonunda, araştırma ve prototipleme aşamalarını da tamamlayarak çeşitli fikirler geliştirildi. Fikirler 3 ana odak etrafında şekilleniyordu:
Düşük karbonlu kent içi hareketlilik ve sürdürülebilir kentsel ulaşım: İnsan deneyimine öncelik verilirken, düşük karbonlu kent içi hareketlilik ve sürdürülebilir ulaşımın nasıl sağlanabileceğine odaklanmak.
Hareketlilikte yenilikler: Kamusal alanlar, kentsel altyapı ve servisler; yeni teknolojiler ve değişen tüketim-üretim ihtiyaçları ve yaklaşımlarına göre yeniden tasarlamaya yönelik alternatif çözüm önerileri geliştirmek.
Kapsayıcı hareketlilik: Kentsel hareketlilik ve ulaşımda farklı ekonomik, sosyal ve kültürel gruplardan gelen bireylerin erişilebilirlik ile ilgili ihtiyaçlarına cevap verecek çözümler araştırmak. Kapsayıcı hareketliliği teşvik edecek fikirler geliştirmek.
Düzenlenen program sonunda kazanan projeler ASAP, B-Point ve Route in İstanbul oldu. Program ile ilgili detaylı içgörülere imece Öğrenimler Raporu'ndan ulaşabilirsiniz.