İnovasyonlar Sürdürülebilir Kalkınmanın Neresinde?

İnovasyonlar sürdürülebilir kalkınma hedefini gerçeğe dönüştürebilir. Nasıl mı?

İnovasyonlar Sürdürülebilir Kalkınmanın Neresinde?

Artan nüfus artışı, tüketim hızı, iklim değişikliği, ekonomik ve çevresel kaygılar şirketleri daha iyi bir dünya için çözüm aramaya zorluyor. Çünkü günümüz iş yaşamında başarının tanımı değişti. İşletmelerin çoğu gelecekte var olabilmenin yalnızca kar etmekle mümkün olmayacağının farkında. Sürdürülebilir kalkınma için değer yaratacak ve topluma fayda sağlayacak inovasyonlar geliştirmeyi amaçlıyorlar.  

Peki sürdürülebilirlikle inovasyonların ne ilgisi var? İnovasyonlar sürdürülebilir kalkınmayı nasıl destekleyebilir? Gelin bu soruların yanıtlarına birlikte bakalım… 

 İnovasyonlar sürdürülebilir kalkınmanın itici gücü 

Dünyanın gidişatına bakarsak doğal kaynaklarımızı korumamız gerektiği ortada. Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) geçtiğimiz aylarda 2023 yılında Dünya Limit Aşımı Günü’nün 2 Ağustos olduğunu açıklamıştı. Yani dünyadaki bir yıllık kaynağı 2 Ağustos’ta tüketerek bu tarihten itibaren bir sonraki yılın kaynaklarından kullanmaya başladık.  

Bu bize neyi gösteriyor? Uzun vadeli büyüme için ekosistemlere zarar vermeyen, verimli veya yenilenebilen teknolojilerin yaratılmasına ihtiyaç olduğunu... Sürdürülebilir enerji geçişi diye adlandırılan bu sürece adaptasyon sağlanırken inovasyonlar çok önemli bir rol oynayabilir. Nasıl mı? 

İnovasyon en basit tanımıyla yenilik demek. Türk Dil Kurumu’na göre de “yenileşim” anlamına geliyor. Teknolojinin sürekli geliştiğini göz önünde bulundurursak bir işletmenin varlığını koruması inovasyonlara bağlı diyebiliriz. Ürün, hizmet, iş süreçleri veya çalışma modeli… Her alanda inovasyon yapılabilir. Önemli olan hayata geçirilen inovasyonun, işletmenin finansal başarısına dolayısıyla da toplumun ekonomisine katkıda bulunması. Bugün elimizdeki bilgilerle döngüsel ve sürdürülebilir bir ekonominin insanlığın refahı için nihai çözüm olduğunu biliyoruz. O halde inovasyonlar bahsi geçen modellerde ekonomiye geçişin itici gücü olabilir.  

İnovasyonlar sürdürülebilir kalkınmayı nasıl destekleyebilir? 

İnovasyonların sonucunda kaynakları en verimli şekilde kullanmak, çevresel kirliliği azaltmak, sürdürülebilir ürün ve hizmetler oluşturmak mümkün. Bu sayede kuruluşlar sosyal, ekonomik ve çevresel performanslarını iyileştirecek yenilikçi iş modellerinin gelişmesini teşvik edebilir.  

İnovasyonlar yoluyla karbon emisyonları ve iklim krizinin etkileri sınırlandırılabilir. Aşırı hava olayları, su kıtlığı, ormansızlaşma ve biyoçeşitlilik kaybı bugün iklim değişikliğinin neden olduğu öncelikli sorunlar arasında. Hükümet ve şirketler inovasyonları hızlandırarak bu problemlere çözüm getirebilir. Örneğin yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin kurulması iklim değişikliğiyle mücadelede umut veren inovasyonların başında geliyor. Döngüsel ekonomi, ileri dönüşüm ve sıfır atık yaklaşımlarını destekleyen geri dönüşüm tesisleri ve biyoteknolojik ürünler atıklarımızın çevre üzerindeki etkilerini hafifletebilir.  

Toplumlarda yaşam kalitesinin iyileştirilmesinde de inovasyonların önemi büyük. Eşitlik, sağlık, temiz çevre ve eğitim hakkı tüm insanların en temel hakkı. Sürdürülebilir ürün ve hizmetler bireylerin bu hizmetlere erişimini kolaylaştırabilir ve sosyal sürdürülebilirliğe katkıda bulunulabilir. 

İnovasyonlar, toplum ve çevre ile birlikte ekonomik kalkınma açısından da büyük fayda yaratabilir. Yeni endüstriler, pazarlar ve fırsatlar yaratarak ekonomik büyümeyi ve kalkınmayı güçlendirebilirler.   

Zorlu Holding’den inovasyona destek  

Zorlu Holding olarak biz inovasyonların sürdürülebilir kalkınma için sahip olduğu önemi biliyoruz. Bir yandan inovasyonları hızlandıracak projelere ortak oluyor, diğer yandan çalışanlarımızın hayat verdiği inovatif fikirleri destekliyoruz.  

Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda; çalışma arkadaşlarımıza kurumsal hayatta kazandıkları deneyimler ile inovasyon odaklı düşünme pratiğini bir araya getirme fırsatını sağlayan kurum içi girişimcilik programımız Parlak Bi’Fikir’i hayata geçirdik. Bu programla yeni çağın gereksinimlerinden yılmazlık, çeviklik gibi yetkinlikleri kazanabilmeyi ve bugünün iş dünyasının hızla değişen, dönüşen koşullarına birlikte hazırlanabilmeyi amaçlıyoruz. Programın gerçekleşen 2 döngüsünün sonunda ise çalışma arkadaşlarımızın kurduğu Abilitypool, Conectohub, Geliver ve Ne Ekersen girişimleri yolculuklarına bağımsız girişim olarak devam ederken, Selffix iç proje olarak Vestel yöneticilerinin desteğiyle çalışmalarını sürdürüyor. 

Sosyal inovasyon platformumuz imece ile toplumsal, kültürel, ekonomik ve çevresel sorunlara yenilikçi çözümler üretmeyi amaçlıyoruz. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) rehberliğinde kurulan imece, daha eşitlikçi yaklaşımlar ve sürdürülebilir bir dünyanın desteklenmesi için gençlerin ve girişimcilerin fayda odaklı fikirlerini hayata geçirmeye odaklanıyor.   

Toplum için umut verici girişimleri takip etmek üzere kurduğumuz Vestel Ventures sayesinde çok değerli inovasyonlara tanıklık ediyoruz. Bunlardan biri 2016 yılında Vestel’in desteğiyle hayata geçen WeWALK Projesi. WeWALK görme engellilerin bağımsız hareketlerini iyileştiren, navigasyon teknolojisinden yararlanan akıllı bir baston. Bel üzeri ve baş hizasındaki engelleri algılayıp kullanıcıyı uyarabiliyor. Bugün 60’a yakın ülkede satışı yapılırken pek çok engelli bireyin yaşamında olumlu bir fark yaratıyor. WeWALK’un ilham veren hikayesini okumak için buraya tıklayabilirsiniz.  

Vestel Ventures‘ın Ar-Ge yatırımı yaparak şirketleşmesine katkı sağladığı Biolive ise biyoteknoloji alanında gelecek vaat eden çözümler sunuyor. Biolive, zeytin çekirdeğinden biyo bazlı plastikler üretmenin peşinde. Tek kullanımlık plastiğin yerine geçecek inovatif ürünler geliştirmek için çalışıyor. 

Akıllı Hayat 2030 vizyonumuz doğrultusunda önümüzdeki dönemde de inovasyon ekosistemini desteklemeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki bugün attığımız her adım daha iyi bir dünya için!