Daha Yeşil Üretim İçin Atık Yönetimi

Daha yeşil bir üretim için benimsememiz gereken atık yönetimi kavramı nedir? Atık yönetimi hiyerarşisi üretim için ne anlam ifade eder? Etkili atık yönetimi için neler yapmalıyız?

Daha Yeşil Üretim İçin Atık Yönetimi

Daha Yeşil Üretim İçin Atık Yönetimi

Dünyamızın geleceği için sürdürülebilir üretim bir tercih değil, gerekliliktir. Sürdürülebilir üretimi sağlayabilmek için işletmeler birbirinden farklı yöntemler kullanabilir. Ancak bu yöntemlerin temelinde etkili bir atık yönetimi ve hiyerarşisi vardır.

Atık yönetimi, üretim süreçlerinde ortaya çıkan ve çevreye zarar verme ihtimali olan her alanda önlemlerin alınmasını, çözümlerin aranmasını ve bu çözümlerin uygulanmasını kapsar. Etkili uygulandığı sürece atık yönetimi sürdürülebilir bir gelecek için umut vaat eder. Atık yönetimi nedir?

Atık Yönetimi Hiyerarşisi

Atık yönetimi, insan kaynaklı israfın önüne geçmeyi benimser. Bu yönetim sürdürülebilir üretim için de son derece önemlidir. Üretim süreçlerinde ortaya çıkan atıkların en aza indirilebilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için atık yönetimi hiyerarşisinden destek alınır. Atık yönetimi hiyerarşisi altı basamaktan oluşur. Bu basamakların temeli sabittir. Fakat entegre edildiği alana göre uygulanış biçimlerinde farklılıklar görülebilir. Gelin bu basamakları ve sürdürülebilir üretime nasıl entegre olabileceklerini açıklayalım:

1. Önleme

Atık hiyerarşisi hangi alanda uygulanıyor olursa olsun temeline ‘önleme’ basamağını alır. Önleme, adından da anlayabileceğimiz üzere atığa daha oluşmadan müdahale edebilmeyi amaçlar. Bunu yapabilmek için de üretim süreçlerinde atık oluşabilecek adımların belirlenmesi gerekir. Üretimde atık oluşturma kapasitesi bulunan işlemler için yeni kurallar ve çözümler aranır. Her aşama denetlenerek atık oluşumunun önüne geçilmeye çalışılır.

2. Azaltma

Birinci basamakta oluşumuna engel olunamayan atıklar için ‘azaltma’ aşamasına geçilir. Bu aşama aslında hem zaruri atıkların azaltılmasını hem de varlıkların daha etkili kullanılmasını kapsar. Azaltma yapmak için yeni çözüm yöntemleri arandığı gibi üretim süreçlerinde tek kullanımlık ürünlere yer vermemeye de özen gösterilir. Bunlarla beraber onarılabilen, ömrü uzun olan ve rafine edilebilmesi için en az kaynağı gerektiren ürünler üretim sürecine dahil edilir. İsrafı önlemek için envanterler optimize edilir. Kısacası azaltma basamağında kaynakları verimli kullanarak ve israftan kaçınarak verimliliği artırmak hedeflenir.

3. Tekrar Kullanım

Daha yeşil bir üretim için üretim sürecinde kullandığımız malzemeleri yeniden imalat sürecine dahil etme yaklaşımını benimseyebiliriz. Böylelikle hem yeni ürünün maliyetlerinden kaçınarak hem de atıkları yeniden kullanarak çevreye daha duyarlı üretim yapmak mümkün olur. Bu maddede önemli nokta, onarılabilecek malzemelerin ‘atık’ sınıfında değerlendirilmediğinden emin olmaktır.

4. Geri Dönüşüm

Dördüncü basamakta yer alan geri dönüşüm ise tekrar kullanımın tam aksine gerçekten de ‘atık’ olan malzemelerin kullanılmasını kapsar. Bu ürünler çöpe atılmak yerine yeniden işlenir veya daha farklı yeni ürünlere dönüştürülebilir. Geri dönüşüm yapmak zahmetsiz veya çabasız olmayacaktır. Bu yüzden de üretim sürecine dahil olan fabrika ve işyerlerinde bu basamağı destekleyecek bir altyapının bulunması gerekir. Ayırma, parçalama, toplama ve benzeri süreçler için bir geri dönüşüm tesisi kurulabilir.

5. Enerji Geri Kazanımı

Enerji geri kazanımı aslında bir geri dönüşüm sürecidir. Fakat burada geri dönüşüm ile elde ettiğimiz ürün enerjidir. Enerji geri kazanımı; atıkların yakılması, gaz haline getirilmesi veya havasız arıtma yöntemleri kullanılarak elektriğe, yakıta veya ısıya dönüştürülmesiyle elde edilir. Tabii bu süreçte yakma ve benzeri işlemler bulunduğu için çevre zararını önlemek adına bazı kuralların benimsenmesi ve denetlemelerin yapılması gerekir.

6. Bertaraf

Atık hiyerarşisindeki ilk beş adımda başarı sağlanamazsa ‘bertaraf’ basamağına gelinir. Bu basamak geri dönüştürülemeyen, yeniden kullanılamayan veya enerji geri dönüşümü sağlanamayan kısacası artık ‘çöp’ olarak değerlendirilen atıkların imha edilmesini kapsar. Fakat bu imha işleminin çevreye zarar vermediğinden emin olmak önemlidir. Atıklar, düzenli depolama alanlarında muhafaza edilebilir. Yine de bu durum kalıcı bir çözüm değildir. Çünkü bu alanda biriken atıklar, karbon emisyonuna ve bulunduğu yerdeki toprağın tahribine yol açabilir.

Atık yönetimini etkili kılmak için neler yapılabilir?

Atık yönetimi hiyerarşisini daha iyi anlayabilmek için altı basamağındaki önemli noktaları yakalayabilmemiz gerekiyor. Çünkü bu ipuçlarını sadece üretim süreçlerine değil daha yeşil bir dünya için belki de hayatın her alanına entegre etmemiz gerekiyor.

Doğal Kaynakların Kullanımı

Önleme ve azaltma basamaklarına baktığımızda doğal kaynakların kullanımı ön plana çıkan bir konu oluyor. Dünya, gelişen teknoloji ve artan taleplerle beraber önünü veya arkasını düşünmeden doğal kaynakları büyük bir hızda ve aşırı bir şekilde tüketmeye başladı. Öyle ki birçok kaynak önümüzdeki yıllar içerisinde azalma hatta tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu sebeple hem atık hiyerarşisini etkili kullanmak hem de gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakmak için doğal kaynakların dengeli kullanımı şarttır.

Temiz Teknoloji

Çevreye verdiğimiz insan kaynaklı zararı en aza indirgemek için temiz teknoloji kavramı da benimsememiz gerekenler arasında. Temiz teknoloji yeni bir ürün meydana getirirken veya var olan ürünü geliştirirken enerji verimliliğini artırmaya ve doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanımına özen gösterir. Daha yeşil bir üretim hayali olan herkesin temiz teknolojiyi ve temiz enerji kavramını benimsemesi gerekir.

Çevre Dostu Yönetim

Dünyayı değiştirmek için öncelikle kendi bakış açımızı değiştirmemiz gerekir. O halde üretimi değiştirebilmek için de önce yönetim anlayışımızı değiştirmeliyiz. Çevre dostu yönetim de aslında tam olarak bu değişimi hedefliyor. İster üretim süreçlerinde ister herhangi bir işletmenin salt üretiminde olsun, meydana gelen olumsuz çevresel etkilerin azaltılması, çevreye duyarlı çözümlerin ve uygulamaların keşfedilmesi ve bunların hayata geçirilmesi çevre dostu yönetimin hedefidir.