Moda ve Tekstil: Ekolojik Ayak İzini Azaltan Sürdürülebilir Üretim Yöntemleri
Çevreyi en çok etkileyen sektörlerin başında gelen geleneksel moda endüstrisi nasıl sürdürülebilir hale getirilir? Ekolojik ayak izini azaltan üretim yöntemleri nelerdir?
Geleneksel moda endüstrisi; su kirliliğinin yüzde 20’sinden, okyanuslardaki mikro plastik kirliliğinin de yüzde 35’inden sorumlu. Küresel karbon emisyonlarının yüzde 10’una neden oluyor ki bu miktar hava ve deniz taşımacılığının toplamından fazla... Söz gelimi bir tişört ya da kot pantolon üretmek, giysileri etiketleri daha üzerindeyken rafa kaldıracak kadar hızlı tüketmek çevre için nasıl bu kadar yıkıcı etkilere yol açabiliyor?
Çevre maliyeti henüz üretim bandına gelmeden başlıyor: Hammadde elde etmek amacıyla beslenen canlılar (koyun vb.) için inanılmaz miktarlarda su ve enerji harcanıyor, pamuk gibi ana maddelerin üretiminde tarım ilaçları ve suni gübreler kullanılıyor, malzemelerin nakliyesi sırasında zararlı gazlar atmosfere salınıyor. Seri üretimde ise sentetik boyalar ve zararlı kimyasallar devreye giriyor. Üretim aşamasında ciddi miktarlarda enerji ve su harcanıyor, ayrıca toprağa karışan ve yıllarca çözünmeden kalan tekstil atıkları da cabası…
Peki karbon ayak izini azaltan, enerji ve su israfını önleyen bir moda anlayışı mümkün mü? Elbette ve uzun bir süredir sektörü dönüştürüyor. Sürdürülebilir moda kavramı; tekstilden tasarıma, mağazacılıktan dergiciliğe kadar tüm moda sektörünü daha çevreci ve daha insancıl kılmayı amaçlıyor. Dönüştürülebilir, katkısız ürünler üretmeyi; bunu yaparken su ve enerji israfını, zararlı gazların salımını azaltmayı; yenilenebilir girdilere odaklanmayı, daha az kimyasal kullanmayı hedefliyor. Üretim işin kilit noktalarından biri olduğu için gelin bu aşama nasıl daha sürdürülebilir kılınır, bakalım…
- Sürdürülebilir tarım ve hayvancılık uygulamaları desteklenmeli. Enerji ve su israfını önleyen üretim yöntemleri teşvik edilmeli.
- Hammadde ve yardımcı malzemeler daha organik, doğal olanlardan seçilmeli. Zararlı malzemelerin ve kimyasalların kullanımı azaltılmalı, daha az kimyasal içeren boyama yöntemleri geliştirilmeli.
- Suni ve sentetik lif kullanımı düşük seviyelere çekilmeli. Geri dönüşümlü ve doğada çözünebilir materyaller kullanılmalı.
- Üretim aşamasındaki israfı ve zararı engellemek adına güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeli.
- Mümkün olan en az atık hedeflenmeli. Atık yönetimi konusunda daha duyarlı yaklaşımlar benimsenmeli. Örneğin üretim sırasında ortaya çıkan atıklar tekrar üretime dahil edilebilir. Tüketici atıkları ise geri dönüştürülebilir, ihtiyaç sahiplerine bağışlanabilir veya farklı amaçlarda üretimde yeniden kullanılmak (elyaf, kâğıt, dolgu ve izolasyon malzemesi vb.) üzere ileri dönüştürülebilir.
- Ürün ömrünü uzatan tasarım yaklaşımları benimsenmeli, daha ‘akıllı’ ürünler tasarlanmalı.
Biz hangi yöntemlerle çevreyi koruyoruz?
Peki, Akıllı Hayat 2030 vizyonumuz doğrultusunda insan odaklı ekosistemlere ve yenileyici iş modellerine yatırım yapmaya söz vermiş olan bizler Zorluteks çatısı altında hangi sürdürülebilir üretim yöntemlerini kullanıyoruz?
- Geliştirdiğimiz ‘Temiz Üretim Yazılımı’ sayesinde, makinelerin üretim esnasında kullandıkları elektrik, su, doğalgaz ve buhar tüketimleri anlık olarak takip edilerek raporlanabiliyor. Böylece maksimum verimlilik sağlanıyor.
- Pet şişe ve polyester iplikleri geri dönüştürerek perde, pamuk ve tencel iplikleri geri dönüştürerek nevresimler tasarlıyoruz.
- Organik ürünleri, ekolojik üretimi destekliyoruz. Doğaya zarar vermeden elde edilen, sürdürülebilir bambu ve okaliptüs ormanlarından üretilen maddelerle koleksiyonlarımızı tasarlıyoruz.
- Tüketimde sürdürülebilirliğe destek olmak için leke tutmayan, kendini temizleyen ve kolay ütülenebilen ürünlerle enerji tasarrufu sağlıyoruz.
- Dijital baskı makineleri sayesinde yılda 44.400 KW elektrik tasarrufu sağlıyoruz. Farklı renklerdeki artık boyaları bir araya getirerek her yıl ortalama 11 ton siyah boya geri kazanımı yapıyoruz.
- Katı atıklarımızın yüzde 90’ını geri dönüştürüyoruz.
- Çevre dostu ürünler tasarlamak, toplumsal fayda yaratmak adına Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarına önem veriyoruz.