2022'de İklim Politikalarını Belirleyecek 6 Konu

İklim krizinin yıkıcı etkilerini önlemek adına hangi eylemlere öncelik vereceğiz? Şirketlerin yol haritasında neler var?

2022'de İklim Politikalarını Belirleyecek 6 Konu

2022'de İklim Politikalarını Belirleyecek 6 Konu

Küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlamak, karbon emisyonlarını ilk etapta yarı yarıya azaltılmak… İklim krizinin etkilerini yavaşlatabilmek ve nihayetinde önleyebilmek adına öncelikli iki hedefimizin bunlar olduğunu biliyoruz. Paris İklim Anlaşması ve iklim zirveleriyle belirlenen yol haritalarımız olduğunu da… Ama asıl önemlisi, artık çok hızlı bir şekilde uygulamaya geçmemiz gerektiğinin farkındayız. Bilim insanlarının uzlaştığı noktalardan biri iklim krizine yönelik eylemlerin güçlenmesi gerektiği. Birleşmiş Milletler Çevre Programı Yöneticisi Inger Andersen’in de belirttiği gibi, “2022 acil durum olarak nitelenen faza geçmek için çok önemli”. Peki bu yılki eylemlerimizi belirleyecek öncelikli başlıklar neler dersiniz?

Daha hızlı ve güçlü emisyon kesintileri: 1,5 derecelik ısınma tavanına bağlı kalmak ve iklim krizinin vereceği zararı en aza indirmek için 2030’a kadar iki kat daha fazla çaba gerekiyor. Bunun için de küresel karbon emisyonlarının önemli bir kısmından sorumlu olan Çin, ABD, Hindistan, Rusya, Japonya ve AB ülkeleri daha yakından izlenmeli.

Fosil yakıt kullanımının aşamalı olarak sonlandırılması: Hükümetlerin, finans kuruluşlarının yurtiçinde ve gelişmekte olan ülkelerde fosil yakıtlara (petrol, gaz, kömür) olan desteğini aşamalı olarak çekmesi bekleniyor. ‘Verimsiz’ olarak nitelenen bu sübvansiyonlar yılda yaklaşık 6 trilyon doları buluyor. Bu, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi de engelliyor.

Adil dönüşüm: Daha yeşil ve sosyal olarak adil bir geçiş süreci başlatılmalı. Bunun için yüksek karbonlu endüstrilere bağımlı olmayan, daha temiz teknolojilere dayanan ‘yeşil işler’ için yeni işletmeler kurulması ve istihdam sağlanması gerekiyor.

İklim krizinin hızlanan etkilerinin azaltılması: Şiddetli doğa olaylarının etkilerini azaltmak amacıyla dayanıklılığı güçlendirmeyi amaçlıyor. Daha güçlü altyapılar inşa etmek, erken uyarı sistemleri kurmak, iklim değişikliği etkilerine karşı daha kırılgan olmaya yol açan sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri azaltmak, adaptasyonu artırmak bu kapsama giriyor.

İklim hasarı ve kaybı için ödeme yapılması: Karbon emisyonunun çoğundan sorumlu olan zengin ülkelerin, bu eylemler sonucu iklim krizinin etkilerine maruz kalan savunmasız ülkelerin kaybını önlemesi ve onarması bekleniyor. Yaşam ve üretim alanlarına verilen zarar, ekosistem ve biyoçeşitlilik kaybı, hatta kültürel mirasın kaybolması gibi unsurlar bu kapsamda değerlendiriliyor.

Doğa için yeni bir anlaşma: Ormanlar da dahil olmak üzere doğal sistemlerin ve biyolojik çeşitlilikteki kaybın kontrolü için küresel bir uzlaşıya varılması hedefleniyor.

Şirketlerin sürdürülebilirlik gündemi ne olacak?

Küresel hedefler doğrultusunda şirketlerin ajandalarını hangi trendlerin belirleyeceğine bakarsak… Euromonitor International, iş dünyasında küresel sürdürülebilirlik gündemini etkileyen beş ana trend olarak şunları belirledi: İklim eylemi, döngüsel ekonomi, emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, kaynak güvenliği ve çevre kirliliği. Bu eğilimlerin yakından takip edilmesi ve iş performansıyla arasındaki bağlantının anlaşılması, şirketlere sürdürülebilirlikle ilgili riskleri ve yeni fırsatları anlama konusunda yardımcı olacak.

Öte yandan sektör profesyonellerinin görüşlerini yansıtan 2021 Sürdürülebilirlik anketine göre, katılımcıların yüzde 42,3’ü şirketlerinin yenilenebilir enerjilere geçiş için yatırım yaptığını veya yatırım yapmayı planladığını belirtiyor. Döngüsel ekonomi açısından katılımcıların yüzde 74,2’si, 2026 yılına kadar geri dönüşüm girişimlerine planlı yatırımlar yapılacağını söylüyor. Şirketlerinin 2021-2026 arasında kirliliği önlemekle ilgili girişimlere yatırım yaptığını/yapacağını söyleyen katılımcıların oranı ise yüzde 51,8. Katılımcıların sadece yüzde 13’ü karbon yakalama teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik yatırım öngörürken; her beş kişiden biri elektrikli araçlara, her dört kişiden biri de tedarikçilerini emisyonlarını azaltmaları için desteklemeye yönelik girişimler bekliyor.