Dünya Çevre Günü Kapsamında “Çevre Odaklılıkla Değer Oluşturmak” Etkinliği Düzenlendi

Dünya Çevre Günü Kapsamında “Çevre Odaklılıkla Değer Oluşturmak” Etkinliğinde konuşulanları görmek için tıklayın!

Dünya Çevre Günü Kapsamında “Çevre Odaklılıkla Değer Oluşturmak” Etkinliği Düzenlendi

Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu olarak faaliyetlerini yürüterek, Akıllı Hayat 2030 vizyonunu şekillendiren Zorlu Holding, çevre sorunlarına farkındalık oluşturmayı amaçlayan projelerine bir yenisini daha ekledi. Harvard Business Review Türkiye ile Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlenen ‘’Çevre Odaklılıkla Değer Oluşturmak’’ temalı etkinlikte, yakın gelecekte karşı karşıya kalabileceğimiz risklere karşı alınabilecek önlemleri konuşmak üzere sektör profesyonelleri, alanında yetkin isimler bir araya geldi.

Moderatörlüğünü HBR Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan’ın yaptığı, 8 Haziran’da gerçekleşen etkinliğe, S360 Kurucusu ve Genel Müdürü Kerem Okumuş, The Club of Rome Eş Başkanı Sandrine Dixson-Declève, Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Ofisi Genel Müdürü Aslı Pasinli, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcı Vekili Bahar Güçlü, TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aygen ve Zorlu Enerji Mali İşler Genel Müdürü Elif Yener katıldı.

‘’Ortak değer yaratmaya ihtiyacımız var’’

Dünya Ekonomik Forumu’nun yayınladığı Küresel Risk Raporu’na dikkat çeken HBR Türkiye, Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan, küresel risklerin yarısının çevresel risklerden oluştuğuna vurgu yaptı. Bu bağlamda konuşmasında, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’nın büyük değişiklikler getirdiğini, bundan tüm endüstrilerin etkileneceğine dikkat çekerek sistemsel bir değişiklik yaratmaya ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

‘’Sistemi büyük oranda değiştirmek için kolektif bir hareket gerekiyor’’

Çevresel problemlere çözüm üretmesi gereken son nesil olduğumuza vurgu yapan S360 Kurucusu ve Genel Müdürü Kerem Okumuş, 2021-2030 arası dönemin sistemin dönüşmesi açısından kritik önem taşıdığını dile getirdi. Okumuş’un konuşasında, önümüzdeki 10 yılın önemli olduğu, köklü değişim için kolektif bir bakış açısının gerektiği, bunun için de şirketlerin 2030’a kadar restorasyon sürecine girmesi gerektiği vurgulandı.

‘’Net sıfıra 2050 itibarıyla ulaşmak istiyorsak bugünden başlamamız gerekiyor.’’

‘’Net sıfır’’ hedefine vurgu yapan The Club of Rome Eş Başkanı Sandrine Dixson-Declève, iklim değişikliği manzarasına bakarak, yakın zamanda birçok vaatte bulunan ülkelere rağmen, bu konuda yüzde yüz gelişme kaydedilemediğini vurguladı. ‘’Enerji, şehir, ulaşım, gıda alanlarında sera gazı emisyonlarının ciddi oranda azaltılması gerektiğini, doğal kaynaklı enerjilerin ise artırılması gerektiğini dile getiren Dixson-Declève, ‘’Bu yeni dünya sistemi istihdam yaratacak, eski işler ortadan kalkacak ve yenilebilir alanda istihdam ortaya çıkacak.’’ sözleriyle hem bugüne hem de geleceğe dair fikirlerini paylaştı.

‘’Gemi bir yöne gidiyor, ekonomik olarak yüzümüzü buralara çevirmezsek çok etkileneceğiz.’’

Kullandığımız plastiğin %75i doğaya sızdığını, karasal alanların dörtte üçünün tahrip olduğunu söyleyen WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli, sürdürülemeyen bir dönemin son günlerini yaşadığımıza vurgu yaptı. Pasinli, çevre sorunun artık bir etik konu değil, bir varoluş, ekonomik bir mesele olduğunu, finans mekanizmalarında temiz üretime doğru bir kayma olmasını arzu ettiğini söyleyerek konuşmasını noktaladı.

‘’Pandemi dünyanın sürdürülebilirlik algısını daha da pekiştirdi.’’

İklim değişikliği ile mücadelenin, günümüzün ve gelecek nesillerin karşı karşıya olduğu bir mücadele olduğunu, insanın iklim sistemi üzerindeki baskısını azaltmak için İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Kyoto Protokolu, Paris Anlaşması gibi uygulamaların yapıldığını, AB’nin bu alanda liderlik ettiğini söyleyen Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı V. Bahar Güçlü, ‘’Yeşil Mutabakat, 2030 yılında sera gazı emisyon azaltım hedefinin %55’e yükseltilmesini ve 2050 yılına kadar ilk iklim nötr kıta yapılmasını içeren bir yol haritası. ‘’ açıklamasıyla oldukça dikkat çekti.

“Sürdürülebilirliğin iş döngüsünde içselleştirilmesi, kalkınma finansmanı kurumlarının uzun vadeli kaynaklarına erişimi kolaylaştırıyor.‘’

İklim değişikliğiyle mücadele ve Türkiye’nin düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde yenilenebilir enerji, kaynak ve enerji verimliliği temaları global yatırımcıların ilgisini çekerek, etkin işbirliği fırsatları getirdiğini dile getiren TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aygen, sürdürülebilir dönüşümün hızlanacağı bir döneme girerken, bu dönüşümü destekleyecek finansman modellerinin daha da önem kazanacağına dikkat çekti.

“Şirketlerin atacakları adımlar, sürdürülebilir bir yaşam için asıl belirleyici unsur”

Zorlu Enerji Mali İşler Genel Müdürü Elif Yener ise Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile birlikte son 5 yılda sürdürülebilirliğin hayati bir konuya dönüştüğünü, bu konudaki farkındalığın arttığına ve şirketler dahil birçok kurumun sürdürülebilirlik konusunda aksiyon almaya başladığına dikkat çekti. Devletlerin tutumunun bu konuda çok önemli olduğunu, fakat şirketlerin alacakları aksiyon ve atacakları adımların sürdürülebilir bir yaşam için asıl belirleyici unsur olduğunu söyleyen Yener, “Şirketlerin uygulayacağı iş modeliyle, sürdürülebilirlik odaklı meselelerin çözümü birbiriyle çok bağlantılı. Çünkü bu konudaki uygulamaları sahaya taşıyacak olanlar şirketler” açıklamasıyla,  Zorlu Enerji’nin bu konuda proaktif davrandığını, yenilenen Akıllı Hayat 2030 stratejisi sayesinde, sürdürebilirliği 360 derece bir yaklaşımla yöneterek, holding kapsamında bir iş yapış biçimi haline getirildiğini duyurdu. Elif Yener’in konuşmasının hemen ardından oturum sonlandırıldı.