Ekolojik Karnemiz Açıklandı:
Dünya Limit Aşım Günü 2 Ağustos

2023 yılının Limit Aşım Günü hangi gün oldu?

Ekolojik Karnemiz Açıklandı:<br /> Dünya Limit Aşım Günü 2 Ağustos

Gezegenimizdeki kaynaklar sonsuz değil. Buna rağmen hızla tüketmeye devam ediyoruz. Tam olarak ne kadar kaynağımız kaldığını bilemesek de yıllık olarak ne kadar tükettiğimizi Dünya Limit Aşım Günü’ne bakarak anlayabiliriz. 2023 yılı için bu tarih 2 Ağustos olarak belirlendi. Başka bir deyişle 2023 yılında dünyanın bize sunduğu kaynakları 2 Ağustos’ta bitirdik. Bu tarihten itibaren kaynakları gelecekten borçlanarak kullanıyoruz.

Dünya Limit Aşım Günü (Earth Overshoot Day), bir yıl içinde tükettiğimiz kaynakları telafi etmesi için dünyanın ihtiyacı olan süreyi aştığımız tarihi gösteriyor. Uluslararası bir araştırma kuruluşu olan Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) tarafından her yıl hesaplanıp açıklanıyor. Geçtiğimiz yıl 28 Temmuz olarak açıklanan bu tarihi, 2023’te birkaç gün öteleyerek 2 Ağustos’a çekmeyi başarmışız. Ancak limit aşımını yıl sonuna kadar uzatabilmek için hala katetmemiz gereken çok yol var.

Peki limit aşımı daha detaylı olarak ne anlama geliyor? İnsanlık bu yıl içerisinde ne kadar doğal kaynak tüketti? Gelin şimdi bu soruların yanıtlarına birlikte bakalım.

Dünya Limit Aşım Günü ne anlama geliyor?

Dünya Limit Aşım Günü’nü daha iyi anlamak için iki kavramdan söz etmeliyiz. Bunlar ekolojik ayak izi ve biyolojik kapasitedir. Biyolojik kapasite dediğimizde dünyanın doğal kaynakları yeniden üretme kapasitesini kastediyoruz. Ekolojik ayak izi ise, üretim ve tüketim alışkanlıklarımızın bir sonucu olarak doğanın üstünde oluşturduğumuz çevresel etki ve baskıyı tanımlıyor. Ekolojik ayak izi; karbon, otlak alan, yapılaşmış alan, balıkçılık sahası, orman ve tarım arazisi gibi başlıklar altında hesaplanıyor.

Yukarıdaki iki kavramı karşılaştırmak bize doğal kaynakları ne kadar hızlı tükettiğimiz konusunda içgörü sağlıyor. Bir anlamda dünya ile insanlık arasındaki arz talep ilişkisini görmüş oluyoruz. Talebin arzı aştığı nokta ise limit aşım gününe tekabül ediyor. Bu gün, biyolojik kapasitenin ekolojik ayak izine bölünmesi ve bir yıldaki gün sayısı olan 365 ile çarpılmasıyla hesaplanıyor.

2023 yılından öne çıkan detaylar

Küresel Ayak İzi Ağı’nın hesaplamalarına göre bu yıl dünyadaki ekolojik ayak izi bir önceki yıla göre %0,2 artarken biyolojik kapasite %0,3’lük bir artış gösterdi. Bu, ekolojik ayak izinin biyolojik kapasiteye oranını %0,1 oranında azalttı ve Limit Aşım Günü’nü 8 saat ötelenmesini sağladı. Bu eğilim devam ederse ekolojik ayak izinin %60'ını oluşturan karbon ayak izi de 2022'den 2023'e kadar %0,3 oranında azalabilir.

Son 5 yıldır kaydedilen veriler arasında büyük farklar yok. Bunun nedeni ekonomik yavaşlama mı yoksa karbondan arındırma çabaları mı, tahmin etmek zor. Ancak limit aşımını ileriye taşıma konusunda daha güçlü adımlar atılmalı. Hükümetler Arası iklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) “2010 yılına kıyasla 2030 yılına kadar küresel karbon emisyonlarını %43 azaltma” hedefine ulaşmak için Dünya Limit Aşım Günü'nü önümüzdeki yedi yıl boyunca yılda 19 gün kaydırmamız gerekiyor.

Limit aşımı ulusal ölçekte de hesaplanıyor. Buna göre Türkiye’nin 2023 Limit Aşım Günü geçtiğimiz yıl ile aynı kalarak 22 Haziran oldu. Yani bu yıl doğal kaynaklarımızı dünya ortalamasına göre 1 aydan fazla bir süre önce tükettik.

Tüketim talebini kısmak ve kaynakları verimli kullanmak konusunda harekete geçmek gerektiği açık. Biliyoruz ki doğal kaynaklarımızı korumadıkça iklim krizinin yıkıcı etkileriyle yüzleşmeye devam edeceğiz. Kuraklık, kirlilik, biyoçeşitlilik kaybı ve gıda güvensizliği gibi küresel sorunlar da gündemimizden eksilmeyecek.

Dünya Limit Aşım Günü’nü nasıl öteleyebiliriz?

Gezegenimizi iyileştirmek için adımlarımızı acilen hızlandırmamız gerekiyor. Her yıl belirlenen Dünya Limit Aşım Günü de bu sürecin tam olarak neresinde olduğumuzu görmemiz açısından kilit önemde. Peki çözüm için neler yapabiliriz? Bireysel veya kurumsal olarak üzerimize düşen sorumluluklar neler?

  • Ormanları ve otlak alanları geliştirebiliriz. 350 milyon hektar ormanın yeniden ağaçlandırılması Limit Aşım Günü’nü 8 gün öteleyebilir. Ayrıca hükümetler de arazi kullanımını denetleyerek ormanların korunması ve geliştirilmesine yönelik gerekli tedbirleri uygulayabilirler.

  • Doğal kaynaklarımızın tüketimini dengeli hale getirebiliriz. Aşırı tüketim, toprak, su, hava gibi yenilenebilir kaynaklarımızı kirleterek gıda ihtiyacımızı ve fiziksel sağlığımızı riske atıyor. Bu nedenle çevreye daha az çöp yığını bırakarak dünyanın biyolojik kaynakları yenileme kapasitesini artırabiliriz. Öte yandan tüketimi azaltmamız üretim hızını da düşüreceğinden endüstriyel atık ve emisyonların azaltılmasına da katkıda bulunabilir.

  • Hem kurumsal hem de bireysel olarak enerji ve suyu daha verimli kullanmak için çaba göstermeliyiz. İsraf edilen enerji kaynakları, ekolojik ayak izimizin daha da artmasına sebep oluyor. Bu da dünyamızın biyolojik kapasitesi üzerinde daha büyük bir baskı oluşturuyor.

  • BM Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre her yıl yaklaşık 1,3 milyar ton gıdamız çöpe gidiyor. Küresel gıda israfını yalnızca yarı yarıya azaltmak bile Limit Aşım Günü'nü 13 gün ileriye atmamızı sağlayabilir.

  • Küresel ısınmaya sebep olan etkenlerden biri de hayvancılık sektörünün işleyişinde açığa çıkan sera gazları. Dolayısıyla ısınan dünyamız doğal kaynaklarımız için tehdit oluşturmaya devam ediyor. Küresel et tüketimimizi %50 oranında azaltarak ve bunu vejetaryen bir beslenme tarzıyla değiştirerek Limit Aşım Günü’nü 17 gün kaydırabiliriz.

  • 2050 yılına kadar insanların %70 ila %80'inin kentlerde yaşaması bekleniyor. Bu nedenle özellikle hükümetlere akıllı şehir stratejilerine yatırım yapmaları konusunda önemli bir rol düşüyor. Atıkların toplanması, ulaşım ve çeşitli altyapı ihtiyaçlarının akıllı teknolojilerle yapılandırılması dünyanın biyolojik yenilenmesine fayda sağlayabilir.

  • Kişisel hareketlilik, insanlığın karbon ayak izinin %17'sini oluşturuyor. Araç kullanmaktan kaynaklanan küresel ayak izimizi %50 oranında azaltırsak ve gittiğimiz yolların üçte birini toplu taşıma ile geri kalanını ise bisiklet ya da yürüyüşle tamamlarsak Dünya Limit Aşım Günü’nü 13 gün erteleyebiliriz. Hükümetler ve yerel yönetimler de buna uygun stratejileri hayata geçirmeyi önceliklerine alabilirler.

  • Binalar, endüstriyel süreçler ve elektrik üretimi için geliştirilen yeşil teknolojiler, Limit Aşım Günü'nü en az 21 gün öteleyebilir. Şirketler ve hükümetler bu alandaki yatırımlarını artırarak gezegenimizin iyileşmesine öncülük edebilirler.

  • Daha genel bir perspektiften bakarsak karbon ayak izimizi %50 oranında azaltmak, Dünya Limit Aşım Günü'nü tamı tamına 93 gün uzatabilir. Karbon ayak izimizi nasıl azaltabileceğimizi daha kapsamlı olarak görmek için Akıllı Hayat Blog’daki “Karbon Ayak İzi Nedir” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Daha iyi bir gelecek mümkün

Zorlu Holding olarak dünyaya karşı sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Akıllı Hayat 2030 stratejimiz doğrultusunda sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bu kapsamda önümüze koyduğumuz hedeflerimiz şöyle:

  • 2030’a kadar Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında, 2050’ye kadar ise Kapsam 3 emisyonları da dahil olmak üzere tüm değer zincirimizde net sıfır emisyona ulaşmak
  • 2030’a kadar atıklarımızı %50 azaltmak ve 2050’ye kadar sıfır atık noktasına ulaşmak
  • 2030’a kadar kullandığımız suyun %50’sini, 2050’ye kadar ise tamamını geri kazanmak

Hedeflerimize doğru yol alırken doğal kaynak verimliliği, atık geri dönüşümü, su tasarrufu gibi konularda sektöre öncülük edecek projeler geliştiriyoruz. Biliyoruz ki yaşamak için tek bir gezegenimiz var. Onu korumak, gelecek nesillere ve ekosisteme olan borcumuz. Sürdürülebilir bir gelecek için durmadan kendimizi yenilemeye ve küresel meseleler için fark yaratan çözümler üretmeye devam edeceğiz.