Yangından Etkilenen Arazilerde Nelere Dikkat Edilmeli?
Yangından etkilenen bölgelerde ne yapmalıyız? Nelerden kaçınmalıyız?
İklim krizi ve insan faaliyetleri sonucu sıklığı, yoğunluğu ve etkisi artan orman yangınları pek çok soruyu beraberinde getiriyor: Bu tarz afetler neden doğal olmaktan çıktı? Yangınlardaki sorumluluğumuz ne kadar? Bu felaketleri nasıl önleyebilirdik? Dünyanın akciğerleri olarak nitelediğimiz ormanları korumak için bu sorulara bilimsel cevaplar bularak gelecek için ders çıkarmamız gerektiğini biliyoruz. Ancak en az bunlar kadar önemli bir soru daha var: Yangından etkilenen bölgelerde ne yapmalıyız? Tersinden soracak olursak; nelerden kaçınmalıyız?&
Konuyla ilgili tüm bilim insanlarının üzerinde birleştiği ilk ve en önemli husus; panikle ve koordinasyonsuz hareket etmek yerine, ekosistemin devamlılığı için bilimsel ve planlı bir yol haritasının izlenmesi gerektiği.
Bölge koşulları ve doğal yöntemler öncelikli
Böyle bir yol haritası da öncelikle bölgeyi tanımaktan geçiyor. Uzmanlara göre yangından etkilenen arazilerdeki ağaç türleri ve fauna değiştirilmeli. Çünkü farklı coğrafyalardaki koşullara ve arazilere alışmış türlerle yapılacak ağaçlandırma çalışmaları ekolojik bozulmaya yol açıyor.
Bir diğer husus ise doğanın kendini yenileme yeteneği. Çoğunlukla doğal yöntemler ormanlık arazilerin yeniden canlanması için en iyi yol olarak görülüyor. Hemen ağaçlandırma çalışmasına başlamadan önce yanmış araziyi kontrol altına alıp gözlemlemek ve bir süre kendi kendini iyileştirmesi için korumak gerekiyor.
Örneğin Akdeniz ve Ege bölgelerindeki ormanlarda hâkim ağaç türü olan kızılçamlar, yangına zamanla uyum sağlayabilen canlılar arasında gösteriliyor. Uzmanlar olası döngüyü şöyle açıklıyor: Yanmayan ve ısının etkisiyle açılan kozalaklardan çıkan tohumlar külün üzerine düşüyor. Tohumlar toprakta bir süre sonra filizleniyor. Benzer şekilde makiler de sürgün veren türlerden olduğu için zamanla kendini yeşertiyor. Ayrıca toprağın altında gömülü olan flora da belli süre sonra harekete geçiyor. Yangının hemen ardından başlatılacak bir fidan çalışması ise hem bu doğal gelişime zarar verebiliyor hem de toprağın kazılması sonucu diğer bitki türlerinin yaşamını tehlikeye atabiliyor.
Bilim insanlarına göre ağaçlandırma çalışmaları doğa kendine geldikten sonra gerekli görülmesi halinde yapılmalı. Bu noktada ise dikim zamanlamasına, bölgeye uygun bitki ve ağaç türlerinin seçilmesine dikkat edilmesi gerekiyor.
Ormanlar sürdürülebilir bir gelecek için vazgeçemeyeceğimiz unsurlardan. Karbon emisyonundan sıcaklıkları azaltmaya, biyoçeşitlilikten yaşam alanlarını korumaya kadar tek bir ağaç bile iklim için mücadele ediyor. Peki bizler ormanlarımızı korumak için neden bekleyelim?
Ormanlarımızı korumanın neden bu kadar önemli olduğunu öğrenmek istiyorsanız ‘İklimi Korumak Orada Başlıyor: Ormanlar’ başlıklı içeriğimizi okuyabilirsiniz!