Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Nedir? Nasıl Sağlanır?

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Nedir? Nasıl Sağlanır?

Sürdürülebilirlik kavramı her geçen gün çok daha fazla şirket tarafından benimseniyor. Bu şirketler, kendi üzerine düşen sorumluluğun bilinci ile ürün ve hizmetlerinin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini hesaplıyor. Ayrıca sürdürülebilirlik hedef ve taahhütlerini şirket içi uygulamalarından bir adım öteye taşıyor. Bu şirketler sadece şirket içi operasyonlarında değil, ürünlerinin tüm yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilirlik anlayışını benimsiyor. Tedarik zinciri de buna dahil. Peki sürdürülebilir tedarik zinciri nedir, neden önemlidir ve nasıl sağlanır gelin birlikte bakalım.

Sürdürülebilir tedarik zinciri nedir?

Bu kavramı açıklamadan önce tedarik zincirinin ne olduğundan kısaca bahsedelim. Bir ürünün üretilmesi ve satışına dahil olan tüm bireyleri, kuruluşları, kaynakları, faaliyetleri ve teknolojileri ifade eden tedarik zinciri, kaynak malzemelerin tedarikçiden üreticiye ve nihai kullanıcıya teslimatına kadar her şeyi kapsıyor.

Şimdi gelelim sürdürülebilir tedarik zincirine. Gezegenimizin en önemli sorunlarından iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek için sürdürülebilirliğin bir ihtiyaçtan öte zorunluluk haline geldiği artık hepimizin malumu. CDP Türkiye İklim Değişikliği ve Su Raporu 2021’e göre 2021’de Türkiye’de raporlama yapan şirketlerin yüzde 97’si iklim değişikliğine bağlı risk tanımladı. Rapor, neredeyse tüm şirketlerin iklim değişikliğinin yarattığı risklerin farkında olduğunu ve çeşitli önlem mekanizmaları geliştirdiğini söylüyor. İşte bu önlem mekanizmalarından biri de sürdürülebilir tedarik zinciri.

Bu kavram UN Global Compact tarafından “ürün ve hizmetlerin yaşam döngüsü boyunca çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerinin yönetimi ve iyi yönetişim uygulamalarının teşvik edilmesi” olarak tanımlanıyor. Amacı ise, “ürün ve hizmetlerin pazara sunulmasında yer alan tüm paydaşlar için uzun vadeli çevresel, sosyal ve ekonomik değer yaratmak, korumak ve büyütmek.”

UN Global Compact’e göre şirketler, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ilkelerini tedarik zinciri ilişkilerine entegre ederek kurumsal sürdürülebilirliği ilerletebilir ve daha geniş sürdürülebilir kalkınma hedeflerini destekleyebilir. Tam da burada Akıllı Hayat 2030 vizyonu kapsamında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzaladığımızı da belirtelim.

Sürdürülebilir tedarik zinciri neden önemlidir?

Tedarik zinciri; ürünlerin üretilmesi ve bir yerden bir yere taşınmasından dolayı doğası gereği enerji yoğun üretim ve nakliye içerir. Bu nedenle, şirketler çoğu zaman en büyük farkı, diğer iş operasyonlarından ziyade tedarik zincirlerinde değişiklik yaparak yaratabilirler.

Tedarik zincirinin sürdürülebilirliği önemlidir çünkü şirketlerin yasalara ve düzenlemelere uymasına, sürdürülebilir iş yönetimi için uluslararası ilkelere bağlı kalmasına yardımcı olur. Şirketler tedarik zincirleri boyunca çevresel, sosyal, ekonomik performansları, iyi yönetişimi yöneterek ve iyileştirmeye çalışarak kendi çıkarları, paydaşlarının çıkarları ve bir bütün olarak toplumun çıkarları doğrultusunda hareket eder. Sürdürülebilir tedarik zinciri, şirketin tüm tedarikçileri ile sürekli olarak iletişim halinde kalmasını sağlar.

Sürdürülebilir tedarik zinciri nasıl sağlanır?

Tedarik zincirini sürdürülebilir kılmak için öncelikle kararlı olmak, ardından bu alanda politika oluşturmak, süreçleri tanımlamak, tedarikçileri sınıflandırmak, denetlemek ve iyileştirmek gerekiyor. Sürdürülebilir bir tedarik zinciri oluşturmada şirketlere yön verecek adımları şöyle özetleyebiliriz:

  • Tedarik zincirinin tamamındaki kritik sorunlar ve iyileştirme alanları belirlenebilir. Bir tedarik zincirinin çevresel etkisi, üretim ve operasyon sürecindeki her adımın bir sonucudur. Bu nedenle şirketler tedarik zincirini sürdürülebilir hale getirmek için en fazla emisyon ve riskin nerede olduğunu anlamalıdır.
  • İlerlemeyi izlemeye ve zayıf yönleri bulmaya yardımcı olması için tedarik zinciri yönetimi ve ölçüm araçları kullanılabilir.
  • Küresel sürdürülebilirlik hedeflerini yansıtan tedarik zinciri sürdürülebilirlik hedefleri belirlenebilir. Şirketler, küresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak ve karbon nötr olma yolunda ilerlemek için çabalarını bilimsel öneriler ve hükümet düzenlemeleri etrafında modelleyebilir.
  • Üretim öncesi ve imalat aşamalarında atık, malzeme ve enerji kullanımı azaltılabilir.
  • Bazı israf edilmiş malzemeler geri dönüşüm ile yeni ürün veya hammaddeye dönüştürülebilir.
  • Sürdürülebilir tedarikçiler seçilebilir veya mevcut tedarikçilerle sürdürülebilir tedarik zinciri vizyonu paylaşılabilir ve işbirliği yapılabilir. Bu işbirliği ve kaynakların birleştirilmesi, kuruluşların atık, maliyet ve çevresel riskleri azaltmasına yardımcı olabilir.
  • Özellikle çok sayıda tedarikçinin bulunduğu sektörlerde tedarikçiler; sundukları hizmetler, alım yapılan miktar ve tutar gibi kriterlere göre sınıflandırılabilir.
  • Tüm tedarik zinciri boyunca riskler ve bu risklerin gerçekleşmesi durumunda şirkete olan etkileri ortaya konabilir.
  • Belirlenen risklere göre denetim planı oluşturulabilir ve düzenli denetimler gerçekleştirilebilir.
  • Denetim sonucunda yapılan değerlendirmelerde tedarikçilerin mevcut durumları belirlenebilir ve sonuçlar kendileri ile açık bir şekilde paylaşılabilir. Böylece tüm süreçte şeffaflık ve hesap verebilirlik korunabilir.

Zorlu Holding olarak hedeflerimizden biri de 2030’a kadar %100 sürdürülebilir tedarik zincirine sahip olmak. Bu hedefe ulaşmak için Akıllı Hayat 2030 stratejimizle tedarik süreçlerimizi; izlenebilirlik, etkin risk yönetimi, dayanıklılık, sorumlu kaynak kullanımı, insan hakları, çeşitlilik ve iklim kriziyle mücadeleye katkı sağlayacak şekilde tasarlıyoruz. Tedarik Zinciri Politikamızı esas alarak insan hakları, etik değerler, iklim performansı, atık yönetimi gibi farklı konuları denetimlerde ele alıyor, gelişime açık alanlarda tedarikçilerimize eğitimler sunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki ancak Birlikteysek Bir Geleceğimiz Var!