Sera Gazı Emisyonlarının Sıfırlandığı Gün: İklim Krizinin Dönüm Noktası

Net sıfır emisyon hedefine ulaştığımız bir dünya nasıl görünürdü?

Sera Gazı Emisyonlarının Sıfırlandığı Gün: İklim Krizinin Dönüm Noktası

Sera gazı emisyonlarını sıfırlamayı başarmış olsaydık, iklim krizini durdurabilir miydik?

Bilim, sera gazı emisyonlarında insan faaliyetleri sonucunda gözlenen artışın küresel iklim krizinin ana nedeni olduğunu ortaya koydu. Sera gazları atmosferde yoğunlaştıkça dünyanın yüzeyini izole eder, ısıyı hapseden bir battaniye gibi. ‘Sera etkisi’ dediğimiz bu olgu gezegendeki ortalama sıcaklığı artırır. Sonrasında buzulların erimesi, okyanus sıcaklıklarının artması, deniz seviyelerinin yükselmesi, iklimin değişmesi, aşırı hava olaylarının sıklaşması gibi domino etkisi şeklinde gelişen bir dizi iklimsel olayı tetikler.

Bu etkiden sorumlu başlıca sera gazları karbondioksit, metan, azot oksit, su buharı ve florlu gazlar olarak sıralayabiliriz. Karbondioksit kömür ve petrol başta olmak üzere fosil yakıtların yakılması sonucu açığa çıkarken; metan gazının ana kaynağı çiftlik hayvanları, tarımsal atıklar, çözünen organik atıklar ve çöplüklerdir. Azot oksit sanayi faaliyetleri, katı atıkların yanması, atık suyun arıtılması sırasında yayılır. Florlu gazlar ise elektronik, ısı yalıtımı, iklimlendirme gibi çeşitli endüstriyel çözümlerde kullanılan insan yapımı gazlardır.

Gezegenimiz halihazırda 1 derecelik ısınma eşiğini aştı. Artan farkındalık, yenilenebilir enerji kullanımı, kaynak verimliliği ve doğal kaynakları koruma çabalarıyla kayda değer miktarlarda sera gazı salımının önüne geçilmesine rağmen, atmosferdeki yoğunluğu yüksek seyretmeye devam ediyor. Genelde karbondioksite odaklansak da metan gazı, gezegeni 20 kat daha güçlü ısıtma potansiyeline sahip. Atmosfere karışacak bir kg metan, 84 kg karbondioksite eş değer. Daha fazla ısı tutmasına karşılık aralarındaki tek fark, metanın atmosferde daha kısa süre kalması.

Dolayısıyla en başa, “Bugün sera gazı salımına son versek iklim eski haline döner mi?” sorusuna bakarsak, bilim “Evet” yanıtını veremiyor. Çünkü serbest bırakılan sera gazları yüzlerce yıl atmosferde kalacak; metan ve azot oksitte bu süre 100 yıldan fazla; söz konusu karbondioksit ise bin yılı bulabilir. Kısacası etkileri hemen ve bir anda deneyimlemek mümkün değil.

Birleşmiş Milletler’e bağlı Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) bugüne kadarki en kapsamlı raporuna göre; emisyonların kontrol altına alınması konusunda en iddialı çözümlerin hayata geçirildiği ideal senaryoda bile 1,5 derecelik sıcaklık artışı eşiğini 2040 yılı itibarıyla aşıyoruz. Ancak yüzyılın sonunda sıcaklık yeniden 1,4 dereceye düşüyor.

21 Eylül: Net Sıfırın Ön İzlemesi

Peki, o halde neden küresel emisyon hedeflerimiz var? Bilim tamamen umutsuz mu?

Elbette değil ve çözüm mevcut. Emisyonların azaltılmaması halinde çok daha erken bir tarihte gerçekleşebilecek bu senaryoyu engellemeye çalışıyoruz. İklim krizinin en yıkıcı etkilerini önlemek ve küresel sıcaklık artışını bir an önce 1,5 derece ile sınırlamak için 2030 hedefini koyduk. Bu doğrultuda Zorlu Holding bünyesinde 2030’a kadar Kapsam 1-2’de net sıfır emisyona ulaşmayı, bu hedefi 2050’ye kadar da tüm değer zincirimizi kapsayacak hale getirmeyi hedefliyoruz. Bu iklim krizinde bir dönüm noktası ve her bir eylemin etkisi büyük.

Her yıl 21 Eylül’e tarihlenen ‘Dünya Sıfır Emisyon Günü’ de bu eylemlerden biri. O gün, 24 saatliğine fosil yakıt tüketimini askıya almayı amaçlıyor; yani dünyaya bir gün izin vermeyi, en azından 2050 hedefimiz gerçekleşene kadar. Günlük faaliyetlerimizin etkisi hakkındaki farkındalığı artırıp, sera gazlarının atmosfere salınmadığı bir gezegenin nasıl görüneceğinin ön izlemesini sunmayı hedefliyor. 2008 yılında bireysel bir çabanın sonucunda doğduğu ve dünyanın pek çok yerinde kabul gören geniş çaplı bir harekete dönüştüğü düşünülüyor. O gün dünya için neler mi yapabilirsiniz?

  • İşe, okula giderken özel araç yerine toplu ulaşımı tercih edebilirsiniz. Hatta yakın mesafeler söz konusuysa yürüyebilir veya bisiklete, elektrikli scooter’a binebilirsiniz.

  • Menünüzdeki et ağırlıklı yemekleri sebzeyle değiştirebilirsiniz.
  • Evde, ofiste enerjiyi ve suyu tasarruflu kullanabilirsiniz.
  • Plastik kullanımını engelleyebilir, atıklarınızı çöpe değil geri dönüşüm kutularına atabilirsiniz.

Birlikteysek Bir Geleceğimiz Var” fikrini savunan bir kurum olarak biz de Zorlu Holding çatısı altında sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz. Sorumlu yatırım holdingi anlayışımız ve Akıllı Hayat 2030 vizyonumuz doğrultusunda; 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2’de, 2050’ye kadar Kapsam 3’ü de içeren tüm değer zincirimizde net sıfır emisyonu hedefliyoruz. Çünkü başka dünya yok!