Küresel Sorumluluk: İnsan Hakları

İnsan haklarını gözetmek tüm kurum ve kuruluşların ortak sorumluluğunda. Bu konuda özel sektör nasıl bir rol üstlenmeli? Neden insan hakları politikası benimsenmeli? Zorlu Holding’de biz neyi taahhüt ediyoruz?

Küresel Sorumluluk: İnsan Hakları

İnsan hakları, ‘tüm insanların sadece insan olmakla sahip olduğu temel hak ve özgürlükleri’ ifade ediyor. Bu haklar ırk, din, dil, ulus, etnik köken, yaş, siyasi düşünce veya cinsel yönelim gibi ayrımları gözetmeksizin tüm insanlar için geçerli; bu haklardan yararlanma konusunda tüm bireyler eşit. Özetlersek; insan hakları adil, eşitlikçi, özgür, güvenli, insana yakışır bir yaşamın anahtarı.

Peki insan haklarını gözetme yükümlülüğü sadece devletlerin, sivil toplum kuruluşlarının veya uluslararası örgütlerin mi sorumluluğunda? Elbette hayır. Bu çember bir süredir yerel ve küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketleri de kapsamaya başlıyor. Giderek çok daha fazla sayıda kurum, sürdürülebilir kalkınma adına insan hakları odaklı yaklaşımı iş yapış biçimlerinin temel unsurlarından biri olarak kabul ediyor.

İnsan hakları politikası şirketler için neden önemlidir, şirketlere nasıl bir sorumluluk yükler ve bir şirket neden bu yaklaşımı benimsemelidir, yakından bakalım…

İnsan hakları politikası neden önemli?

Şirketler birer toplumsal varlık olmanın ötesinde, bu kimlikleri sadece çalışma hayatıyla da sınırlı değil. Üretim, tedarik, lojistik gibi iş süreçlerini besleyen alanların yanı sıra şirket faaliyetlerinin yoğunlaştığı bölgelerde pek çok sosyal, çevresel, ekonomik unsur üzerinde etkililer. Dolayısıyla çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği, şeffaflık, kadın-erkek eşitliği, kapsayıcılık, fırsat eşitliği, çocuk işçiliği, ekonomik ve sosyal kalkınma, çevresel etkiler gibi insan haklarını doğrudan ilgilendiren konuların odağındalar. Kısacası insan hakları politikası benimsemek küresel bir sorumluluğun gereği.

Bu politika bir şirkete neler katar? Evrensel ilkelerin benimsenip kurallar çerçevesine oturtulması ortak bir kalkınma kültürünü de beraberinde getirir. Sorumlu bir ‘kurumsal vatandaş’ olma taahhüdünü gösterir. Şirket değerleri çalışan değerleriyle uyumlanır, paydaşlarla güven ilişkisini tesis eder. Marka değerini ve itibarını yükseltir. Aynı zamanda dünya çapında iş yapmaya yardımcı olan kurumların, politikaların ve çerçevelerin güvenilir olmasını sağlamaya da yardımcı olur. Uzun vadede piyasayı daha istikrarlı hale getirir, refahı artırır.

Kurumlara hangi sorumlulukları yükler?

Kurumların bu alandaki sorumluluklarını büyük ölçüde Uluslararası İnsan Hakları Beyannamesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) İşyerinde Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi belirler. Bunları iki ana maddede özetleyebiliriz:

  • Kendi faaliyetleri yoluyla olumsuz insan hakları etkilerine neden olmaktan veya bu etkilere katkıda bulunmaktan kaçınmak, bu tür etkiler meydana geldiğinde ele almak.
  • Faaliyetleri, ürünleri veya hizmetleriyle iş ilişkileriyle doğrudan bağlantılı olan olumsuz insan hakları etkilerini, bu etkilere katkıda bulunmamış olsalar bile önlemeye veya azaltmaya çalışmak.

Bu sorumluluklar belirlenirken kurumun faaliyetleri nedeniyle ilişki kurduğu tüm paydaşlar da denkleme dahil olur. En önemlisi insan haklarına dair risklerin zamanla değişebileceği göz önünde bulundurulur. Bu nedenle insan hakları politikası geniş kapsamlı, süreğen ve değişkendir.

Kurum, yaklaşımını ve bunun etkilerini sürekli inceler. Faaliyetleri veya faaliyet bağlamları ciddi insan hakları etkileri riski taşıyan kurumlar, bunları nasıl ele aldıklarına dair resmi olarak rapor vermelidir. Olumsuz etkilerini önlemek ve azaltmak için, etki değerlendirmelerinden elde ettikleri bulguları dahili işlevler ve süreçlerle bütünleştirmeli ve uygun önlemleri almalıdır. Olumsuz etkilere neden oldukları veya katkıda bulundukları belirlendiğinde ise meşru/yasal süreçler aracılığıyla iyileştirme sağlamalı veya iş birliği yapmalıdır.

Bizim ilkelerimiz neler?

Zorlu Holding olarak bizler de Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik vizyonumuzla, başta çalışma arkadaşlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımız için insan haklarını esas alan ve koruyan bir anlayışla hareket ediyoruz.

Tüm grup şirketlerimizle birlikte faaliyet gösterdiğimiz farklı şehir ve ülkelerde; iştiraklerimiz, çalışanlarımız ve paydaşlarımız için insan haklarının gözetilmesini hedefliyoruz. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Çalışma Yaşamında Temel İlke ve Haklar Bildirgesi ve Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi çerçevesinde iş yapmaya söz veriyoruz. Birlikte çalıştığımız tüm gerçek ve tüzel kişileri de bu ilkelere uyumlu davranmaya teşvik ediyoruz.

Bu sorumluluğumuzun bir yansıması olarak tüm Grubumuzda uygulanacak; fırsat eşitliği, çalışma koşulları, çalışanlar arası iletişim ve fikir özgürlüğü gibi alanlardaki ilke, taahhüt ve uygulamaları içeren Zorlu Holding İnsan Hakları Politikası’nı yayımlayarak, bu konuda önemli bir adımı daha hayata geçirmiş bulunuyoruz.

Sorumlu yatırım holdingi olma yolunda çevresel, sosyal ve yönetişim ilkelerini gözeterek ele aldığımız Zorlu Holding İnsan Hakları Politikamızın ilkeleri;

  • Fırsat eşitliğini ve çeşitliliği benimseriz. İşe alım, eğitim ve gelişim, kariyer, performans ve ücret yönetimi gibi süreçlerde; iş ortamında her türlü ayrımcılıktan uzak eşit duruş sergileriz. Kadın temsilini, farklı kuşakları ve engelli istihdamını artırmaya çalışırız.
  • Çocuk iş gücüne ve zorla çalıştırmaya izin vermeyiz.
  • Güvenli bir çalışma ortamı sağlarız. Her türlü kötü muamele, yıldırma, sözlü-fiziksel taciz gibi davranışlara tolerans göstermeyiz.
  • Çalışanların birbirleriyle iletişimini, iş yerinde/iş dışında kötü muamele veya taciz olarak algılanmayacak ve iş yeri ortamını bozmayacak şekilde yürütmesini destekleriz.
  • Çalışanlarımızın fikirlerini özgürce ifade edebildikleri çalışma ortamları yaratırız.
  • Çalışanlarımıza, iş ortaklarımıza güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı sunar, bunun sürekliliğini sağlarız.
  • Çalışma koşullarının ve sürelerinin uygunluğunu gözetiriz. Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin mevzuatlarında düzenlenen çalışma kurallarına uyarız.
  • Faaliyetlerimizden etkilenen toplulukların haklarına saygı duyarız. İnsan hakları üzerindeki olumsuz etkileri tespit etmek, bunlardan kaçınmak, riskleri oluşmadan önlemek için çalışırız.