COP27 İkinci Haftasında: Zirvede Beklentiler Karşılandı mı?

COP27 Zirvesi’nin ikinci haftasında neler yaşandı? Hedeflenen sonuçlara ulaşıldı mı? İşte tarihi konferanstan öne çıkan detaylar…

COP27 İkinci Haftasında: Zirvede Beklentiler Karşılandı mı?

COP27 Zirvesi’nin ikinci haftası önemli gelişmelerle devam ediyor. Bir önceki haftanın öncelikli konusunu “kayıp ve zarar finansmanı” oluştururken, küresel iklim raporunun verileri, BM Sekreteri’nin sert mesajları ve zirvedeki düşük katılım çokça konuşulmuştu. Peki tarihi iklim zirvesinin ikinci haftasında neler konuşuldu? Hangi kararlar alındı? COP27’ye yönelik küresel beklentiler karşılandı mı? Detaylara birlikte göz atalım.

COP27 Zirvesi’nde Küresel Eylem Günü İklim Adaleti Yürüyüşü

COP27’nin ikinci haftası hareketli başladı. UNFCCC’ye kayıtlı sivil toplum kuruluşları ve COP27 Koalisyonu 12 Kasım Cumartesi günü Küresel Eylem Günü İklim Adaleti Yürüyüşü’nde bir araya geldi ve “Henüz mağlup olmadık” sloganıyla konferans merkezine ait olan Mavi Alan’da yürüyüş yaptı.

Kayıp ve zarar, iklim finansmanı, enerji adaleti, insan hakları ve sivil özgürlükler için talepte bulunan aktivistler, iklim tazminatı konusunda gelişme kaydedilmediğini ve 1.5 derece hedefinin müzakere edilemeyeceğini vurguladı. Mısır, Afrika ve Arap ülkelerindeki iklim gruplarından oluşan COP27 Koalisyonu ise protestolar sırasında şu açıklamada bulundu: “Sokaklarda insanların yürüyüş ve açıklama yapma özgürlüğü ellerinden alınırken, Mısır Hükümeti’nin bizim sokaklardaki yürüyüşümüz üzerinden yeşil aklama yapmasına izin vermeyeceğiz.”

Kayıp ve Hasar Fonlarında Son Durum Ne?

Geçtiğimiz hafta kayıp ve hasar fonuna ilişkin ilk destekler gelmeye başlamıştı. İskoçya, Avusturya, Belçika ve Yeni Zelanda destek paketlerini açıklarken, Almanya Küresel Kalkan Girişimi kapsamında 170 milyon euro destek sağlayacağını ve İrlanda da bu girişime 10 milyon euro aktaracağını duyurmuştu. Diğer yandan ABD Başkanı Joe Biden da cuma günkü konuşmasında "küresel kalkanı" destekleyeceğini ifade etmişti. Ancak şimdiye kadar net bir tutar belirlenmedi.

Diğer yandan ABD Özel İklim Elçisi John Kerry, pazartesi günü yaptığı konuşmada: “ABD ve diğer birçok ülkenin tazminat veya yükümlülüğe bağlı bir tür yasal yapı oluşturmayacağı iyi bilinen bir gerçek. Bu gerçekleşmeyecek” dedi. Biden’ın kayıp ve zararlara ilişkin katkı sağlanacağına yönelik açıklamalarına rağmen, Kerry’den gelen bu sözler birçok uzman ve sivil toplum temsilcisi tarafından tepkiyle karşılandı.

Bu hafta ise toplanan fonlardan yaralanacak ilk ülkeler belli oldu. Buna göre listenin üst sıralarında Pakistan, Bangladeş ve Gana bulunuyor. Bu gelişme, özellikle de birkaç ay önce iklim krizi yüzünden yıkıcı sellerle boğuşan ve büyük kayıplar veren Pakistan için önemli. Pakistan'ın Başbakanı Şahbaz Şerif geçen haftaki Liderler Zirvesi'nde yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek “iklim adaleti” istediğini vurgulamıştı.

İklim Değişikliği Performans Endeksi Yayımlandı

Germanwatch, New Climate Institute ve CAN International iş birliğinde hazırlanan İklim Değişikliği Performans Endeksi (CCPI)’nin 2023 raporu COP27’de sunuldu. Dünya çapında en yüksek sera gazı emisyonuna sebep olan 59 ülkenin yer aldığı sıralamada Türkiye, geçen yıla göre altı basamak gerileyerek 47'nci sıraya yerleşti.

Endekste ülkeler iklim koruma performansı açısından dört kategoride değerlendiriyor. Bunlar, sera gazı emisyonları, yenilenebilir enerji, enerji kullanımı ve iklim politikası.

Değerlendirmeye göre Şili, Fas ve Hindistan gibi ülkeler ilk 10'a girerek gelişmiş ülkeler ile rekabet edecek duruma geldi. Özellikle de bu sene 6. sıraya yükselen Şili’nin 2050'de sera gazı emisyonlarını sıfırlama hedefini açıklaması birçok ülke tarafından takdirle karşılandı. Danimarka ise hemen hemen tüm bireysel kategorilerde zirvedeki yerini koruyor.

Diğer yandan Çin devam eden kömür santrali projelerinin de etkisiyle 13 puan kaybederek 51. sıraya geriledi.

Türkiye’nin Güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı Açıklandı

Salı günü ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin merakla beklenen güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanı‘nı açıkladı. COP27 Üst Düzey Liderler Zirvesi’nde konuşma yapan Kurum, 2030 yılı için %21 olarak açıklanan hedefi %41’e yükselttiklerini ifade etti. Bu hedefle 2030 yılında 1 milyar 175 milyon ton seviyesinde olması beklenen sera gazı emisyonlarının 500 milyon ton daha düşük olacağını da sözlerine ekledi. 2038 yılı ise emisyonların en yüksek noktaya ulaşacağı yıl olarak belirlendi. Diğer yandan sivil toplum ve düşünce kuruluşları açıklanan hedefin sera gazı emisyonlarını azaltmak yerine arttıracağına dikkat çekiyor.

Aynı gün, iklim eylem planlarıyla alakalı bir başka açıklama da AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’tan geldi. Avrupa Birliği’nin Ulusal Katkı Beyanı’nı güncellemeye hazır olduğunu belirten Timmermans, 2030 yılına kadar emisyonları %55 oranında azaltma planının önümüzdeki dönemde %57'ye çıkarılabileceğini duyurdu.

COP27 Zirvesi’nin İlk Taslağı Hazır

COP27’ye ev sahipliği yapan Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından zirvenin ilk taslağı açıklandı. 20 sayfalık bildirgede, kayıp ve zararlara ilişkin düzenlemelerin ilk defa görüşmelerde yer alması olumlu olarak değerlendiriliyor. Fakat kayıp ve zarar fonuna ilişkin ayrıntılar henüz netleşmiş değil. Müzakerelerin bitmesine saatler kala final taslağın birçok soruyu yanıtsız bırakması ise çevreci kurumlar tarafından endişeyle karşılanıyor.

Eleştiriler Hangi Yönde?

Kayıp ve zarar finansmanı hem COP27 Zirvesi’nin hem de dünyanın gündeminde yer aldı. Buna rağmen şimdiye kadar yalnızca birkaç yüz milyon dolarlık fonlar duyuruldu. Uzmanlara göre bu tutarlar yoksul ülkelerin iklim zararını karşılamak için ihtiyaç duyulanın çok altında.

Ayrıca tarafların ortaya koyduğu Ulusal Katkı Beyanları, iklim örgütleri tarafından yetersiz bulundu. Bununla birlikte hâlâ eylem planlarını güncellememiş olan pek çok ülke var. Geçen yıl Glasgow’da düzenlenen COP26 İklim Zirvesi’ne başkanlık eden Birleşik Krallık Eski Kabine Bakanı Alok Sharma ise konuyla ilişkili açıklama yaptı. COP27 müzakereleri devam ederken, 1.5 derece sınırının risk altında olduğunu duyuran Sharma, ülkeleri acilen eylem planlarını güncellemeye davet etti.